- Su içmeyi unutuyorum bahanesi artık tarih oluyor! - 4 Şubat 2025
- Kulak temizliğinde devrim yaratan teknoloji: OtoSet - 20 Ocak 2025
- Rado’dan Sevgililer Günü için gül metaforlu hediye - 20 Ocak 2025
Her annenin sütü gelir!
Yeni doğum yapan annelerin emzirme döneminde kendilerine en çok sorduğu soru, ‘Sütüm yetiyor mu?’ Bu soruyu, konunun uzmanlarına sorduk…
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Şenol Bozdağ ve Kln. Psk. Melis Ünlü, sorularımızı yanıtladı.
Doğumun ardından süt gelmese bile bebeği emzirmeye devam etmeli miyim?
Mümkünse ilk yarım saatte, en geç ise 1 saat içinde emzirilmelidir. Çünkü daha sonra bebek uykuya dalmak isteyecek ve onu uyandırmak zorlaşacaktır. Bebekleri ilk günlerde 2-3 saatte bir emzirilmesi gerekir. Uykusu 3-4 saatti geçerse, uyandırılıp emzirilmelidir. 2-3 haftalıktan sonra kendisi açlığı hissedeceğinden uyanıp emmek isteyecektir.
Sütüm yetmiyor endişesi ile mamaya başlamak ne kadar doğru?
Bebeğe doğru pozisyon verilip emzirilmesi sağlandığı müddetçe, anne sütünün gelmemesi diye bir durum olmaz. Ancak doğum sonrası kaygılı annelerde, bebeğin aç kalma korkusu nedeniyle mamayla besleme eğilimi ortaya çıkabilir. Bu nedenle annenin desteklenmesi, emzirmeyle ilgili eğitim ve psikolojik desteğin sağlanması çok önemli.
Emzirme döneminde yaşanan stresin anne sütü üzerinde nasıl etkileri var?
Bebeğin anneyi emmeye başlamasıyla oksitosin denen hormonun uyarılması artar. Bebeğini gören ve onunla tensel temasta bulunan rahat, huzurlu ve mutlu olan annelerde prolaktin salınımı daha fazladır. Prolaktin salınımı ile süt yapımı ve salgılanmasında artış olur.
Doğum sonrası kaygı ve stres annede stres hormonlarını ve özellikle adrenerjik sistemi aktive ederek; prolaktin ve oksitosin gibi hormonların salınımı baskılayarak süt yapımı ve salgılanmasında azalmaya sebep olur. Bunun için öncelikle annenin yakınında olan kişilerin (özellikle eşinin) anneyi desteklemesi çok önemlidir.
Bu dönemde özellikle yakın aile üyelerinin baskısı ile nasıl başa çıkmak gerekir?
Yakınlarınızdan veya aile büyüklerinizden, çoğu zaman sizi bilgilendirmek ve yönlendirmek amacıyla söylenen sözler, kendinizi baskı altında hissetmenize neden olabilmektedir. Nasıl emzireceğinizi, ne yemeniz gerektiğini, ne yememeniz gerektiğini anlatan kişiler muhakkak olacaktır. Bu durum sizi bunaltabilir; ancak her şeyden önce bu kişilerin, sizin ve bebeğinizin iyiliği için konuştuklarını hatırlayın. Kendinizi strese sokmamaya çalışın. Size yardımcı olmaya çalışanlar olabileceği gibi, meraklı ve evhamlı insanların da çevrenizde bulunması muhtemeldir;
- Sütünüzün bebeğe yeterli gelmediği ve onu doyurmadığını,
- Bebeğinizi iyi emziremediğinizi,
- Sütünüzün bebeğinize iyi gelmediğini,
- Bebeğinizi emzirip emzirmediğinizi soranlar veya anlatanlar da olacaktır. Emziren anne psikolojisi üzerinde yaralar açmaya müsait bu sorulara ve söylemlere aldırış etmeden bebeğinizi emzirmenin tadını çıkarmaya çalışın.
Unutmayın; siz keyifli ve mutlu olursanız, minik bebeğiniz de bunu hissedecektir. Burada hatırlanması gereken, her annenin sütü gelir. Doğa kadınları buna göre en iyi şekilde programlamıştır. Anneler ilk günlerde çeşitli nedenlerle gerginlik, kaygı ve güvensizlik yaşayabiliyor. Bu durumlar; sütün azalmasına, bebeğin emmeyi reddetmesine, isteksizlik göstermesine hatta karşılıklı bir güç savaşına, öfkeye yol açabiliyor.
Bu süre uzarsa sağlıklı ve güvenli bir anne – bebek ilişkisinin tekrar sağlanması için bir uzmandan yardım alınmasında fayda vardır. Bu dönemde kurulan sağlıklı, güvenli anne – bebek ilişkisi aynı zamanda bebeğin gelecekteki ilişkilerinde de belirleyici rol oynamaktadır.