- Kérastase 60. yılını global marka elçileriyle kutluyor - 11 Ekim 2024
- Eastpak x Peanuts Koleksiyonu çevre dostu - 11 Ekim 2024
- DESA’nın yeni marka yüzü Hafsanur Sancaktutan oldu - 4 Ekim 2024
Karnı ağrıdığında hemen ‘ağrı kesici’ vermeyin!
Karın ağrısı çocukluk döneminde en sık yaşanan sorunlardan biri. Genellikle idrar yolu enfeksiyonu, kabızlık ve ishal gibi sorunların belirtisi olsa da, bazen hayati tehlikeye yol açabilecek apandisitin de ilk sinyali olabiliyor.
Kalın bağırsağın ilk kısmında sonlanan ve oniki parmak bağırsağı olarak bilinen çıkıntıya ‘apandiks’ deniyor. Apandiks içinin lenf bezi, taşlaşmış dışkı, yabancı cisim ve parazit gibi etkenlere bağlı olarak tıkanması nedeniyle iltihap oluşuyor. Ve bu tabloya ‘apandisit’ deniyor. En sık 6-12 yaş aralığında görülen akut apandisit, çocuklarda ameliyat gerektiren karın ağrısı nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor.
Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Başak Erginel; çocuklarda gelişen apandisitte erken tanının önemli olduğunu söyledi. “Apandisitte tanının en önemli unsurunu, hekimin karın muayenesi teşkil ediyor. Dolayısıyla ebeveynler karın ağrısı sorunu yaşayan çocuğa kesinlikle ağrı kesici vermemeli. Bu şikayeti hafife almayıp mutlaka doktora başvurmalılar. Zira apandisit tanısında gecikme durumunda ciddi karın enfeksiyonu oluşabiliyor. Snrasında iyileşme süresi çok uzayabiliyor, çok daha kötüsü çocuğun hayatı tehlikeye girebiliyor” dedi.
Ağrı tüm karına yayılabiliyor
Apandisitin en tipik belirtisi, karın bölgesindeki ağrıdır. Apandisit ağrısı önce göbek çevresinde başlıyor, daha sonra sağ alt karına yerleşiyor. Patlamış apandisitte ise ağrı tüm karın bölgesine yayılıyor. Karın ağrısına iştahsızlık, bulantı, kusma ve ateş eşlik edebiliyor.
Bacaklarını karnına çekiyorsa, dikkat!
Apandisiti kesin teşhis eden bir yöntem olmadığı için doktor muayenesi yaşamsal öneme sahip. Kan tahlilleri, ultrason, röntgen ve bazı durumlarda bilgisayarlı tomografi gibi radyolojik tetkikler tanı konulmasına yardımcı oluyor. Akut apandisit varlığına rağmen çocukların yüzde 20’sinde apandisitin belirtisi olan beyaz küre sayısının normal değerlerde bulunması tanıyı zorlaştırıyor. Ayrıca küçük çocukların karın ağrılarını ifade edememeleri de teşhiste güçlük yaşanmasına neden oluyor. Dolayısıyla bacaklarını karnına çekip ağlama ve memeyi emmekte güçlük çekme gibi sorunlarda ebeveynler dikkatli olmalılar.
Başka hastalıklarla karışabiliyor
Apandisit; bağırsak enfeksiyonu, bağırsak düğümlenmesi ve yumurtanın dönmesi gibi başka hastalıklarla ortak belirtilere sahip. Böylece tanı zorlaşıyor. Bu durum gereksiz ilaç kullanımına neden olabiliyor, hatta apandisitin patlaması ve enfeksiyonun karın bölgesine yayılması sonucunda çocukta ‘septik şok’ tablosuna yol açarak hayatı tehdit edebiliyor. Dolayısıyla karın ağrısında doğru tanı yaşamsal öneme sahip.
Tedavisi cerrahi yöntem
Apandisit hastalığının tedavisi ise cerrahi yöntem oluyor. Apandisit tablosunda açık veya kapalı yöntemle ‘apendektomi’ yapılabiliyor. Bu yöntem onikiparmak bağırsağının köküne bir düğüm konularak apandiksin tamamen alınması işlemidir. Patlamış apandisitlerde apendektomi sonrası karın içi temizliğinin yapılmasının ardından karın içine bir dren de yerleştirilebiliyor, bu dren birkaç gün sonra çıkartılıyor. Ameliyat apandisit patlamadan önce yapılmışsa çocuğun hastanede bir gün kalması yeterli geliyor. Apandisitin patlamış olduğu durumlarda ise antibiyotik tedavisine ihtiyaç duyulduğu için hastanede 3-4 gün kalması gerekebiliyor. Kapalı yapılan ameliyat sonrasında çocuklar iki ay kadar, açık ameliyatlarda ise altı aya kadar beden eğitiminden muaf oluyorlar.