- Elsa Crystal’ın zarif koleksiyonuna ışıltılı davet - 14 Mayıs 2025
- Güzelliğin Yeni Gücü: Fermente Pembe Kamelya Yağı - 14 Mayıs 2025
- Starbucks’tan sosyal fayda odaklı yeni bir proje - 14 Mayıs 2025
Depremde ruh sağlığınızı korumanız hayati önem taşıyor
Uzm. Psikolog Tuğçe R. Tuncel Dursun, deprem anında yaşanan panik halinin nasıl kontrol altına alınabileceğine dair önemli bilgiler verdi:
Deprem gibi beklenmedik afetlerde insanların doğuştan gelen ‘savaş ya da kaç’ tepkisi devreye giriyor. Bu tepki kalp atışlarının hızlanmasına, nefes darlığına, titremeye ve kontrolsüz davranışlara neden olabiliyor. Korku duygusu çok doğal ve sağlıklı bir tepkidir. Ancak bu korkunun paniğe dönüşmesi hem kişinin hem de çevresindekilerin hayatını riske atabiliyor.
Sarsıntı sırasında en güvenli yer, yapı içindeki korunaklı noktalardır. Ancak birçok kişi korku ve panikle balkonlardan atladı ya da merdivenlere yöneldi. Bu davranışlar fiziksel olarak daha büyük tehlikelere neden olabilir. İlk tepki refleksinin eğitimle değiştirilmesi gerekiyor.
Panik atak deprem anında tetiklenebiliyor
Panik bozukluğu olan bireylerde deprem gibi ani gelişen olaylar atakları tetikleyebiliyor. Ani terleme, göğüs sıkışması, baş dönmesi, bayılma hissi, kontrol kaybı ya da ölüm korkusu gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
- Nefesinize odaklanın: Burnunuzdan derin nefes alıp ağzınızdan yavaşça verin. Bu, vücudunuzu sakinleştirir.
- Düşüncelerinizi yönetin: ‘Şu an güvendeyim’, “Bu bir panik atağı, geçecek” gibi olumlu iç konuşmalar yapın.
- Dikkatinizi dış dünyaya yönlendirin: Etrafınızdaki nesneleri saymak ya da fiziksel olarak hissettiklerinize odaklanmak sizi gerçeklikte tutar.
- Fiziksel güvenliğe odaklanın: Panik anında kaçmak yerine bulunduğunuz yerde güvenli bir alana geçmeye çalışın. Camdan atlamak ya da merdivenlere yönelmek tehlikelidir.
Çocuklar da yetişkinler kadar etkileniyor
Açıklama yapın: Depremin ne olduğunu sade bir dille anlatın. “Korkmuş olman çok normal” gibi cümleler kurarak duygularını doğrulayın.
Güven duygusu inşa edin: “Ben yanındayım, birlikte güvendeyiz” gibi cümleler, çocuğun zihin haritasında tehdit algısını hafifletir.
Oyunla işleyin: Çocuklar için travmatik olayları oyun yoluyla ifade etmek iyileştirici bir yoldur. Basit oyuncaklarla deprem senaryoları kurgulayın.
Rutinlere dönün: Günlük yaşam rutinlerini hızla geri kazandırmak çocuğun kontrol duygusunu pekiştirir.
Depremin ardından bazı bireylerde uykusuzluk, kâbus görme, aşırı irkilme, sürekli deprem olacakmış gibi bir his ya da sosyal hayattan çekilme gibi durumlar gelişebilmekte. Bu belirtiler, travma sonrası stres bozukluğuna işaret edebiliyor. Ve bir uzmana başvurmak gerekiyor.
Deprem anında yanlış bilgiye kapılarak hareket etmek kaosa yol açabiliyor. Özellikle sosyal medyadaki teyitsiz bilgiler kişilerin kaygı düzeyini artırıyor. Bilgiyi doğru kaynaktan almak ve güvenilir yönlendirmelere kulak vermek büyük fark yaratıyor.