Eczacı Özlem Pamuk Yıldız: Aradığımız her şey doğada mevcut

Phytoil Aromatherapy’nin hikayesi

Aromaterapi Uzmanı ve Eczacı Özlem Pamuk Yıldız, 20 yıllık mesleki birikimi ile Phytoil Aromatherapy markasını yarattı. Tecrübelerini markasının her sürecinde değerlendiren Yıldız; “Aradığımız her şey doğada mevcut. Bize düşen, doğadan gelen bu bilgeliği nasıl kullanacağımızı bilmek” diyor.
Uçucu yağlardan kozmetik ürünlere; bitki sularından koruyucu spreylere 100’den fazla ürün sunan Yıldız, Ar-ge çalışmalarını yürüttüğü şampuanların da yakında piyasada olacağını söyledi.
Özlem Pamuk Yıldız ile hem markasını hem doğanın sunduğu mucizeleri hem de aromaterapiye duyulan ilgiliyi konuştuk.

Uzun yıllara dayanan eczacılık tecrübeniz ile Phytoil Aromatherapy markasını kurdunuz. Bu uzmanlık, markanın hikayesini ve gelişimini nasıl etkiledi?

Özlem Pamuk Yıldız

2007 yılında kanser hastalığı geçirdim. Modern tıbbın tedavi yöntem ve ilaç moleküllerini okumuş bir bilim insanı olarak hastalık süresince neler yaşadığımını; neler kullandığımın, kullandığım her ürünün vücudumda nelere sebebiyet verdiğini çok iyi biliyordum. Hastalık ciddi psikolojik süreçleri de beraberinde getiriyor. Bu süreçte neler yapabilir, doğa bize neleri sunuyor ve onu hayatıma nasıl entegre edebilirim düşündüm. Önce fitoterapi ardından aromaterapi girdi hayatıma.

Fitoterapinin bir dalı olan Aromaterapi, doğanın bize sunduğu büyük bir nimet. Aradığımız her şey doğada mevcut. Bize düşen, doğadan gelen bu bilgeliği nasıl kullanacağımızı bilmektir. Aromaterapiye modern tıbbın öncüsü diyebiliriz. Günümüz şartlarında ikisini birbirinden ayırmak yerine her ikisini birlikte kullanarak daha sağlıklı sonuçlar elde etmek mümkün.

Ayrıca doğada her şey uygun oranlarda birleşmiş durumda. Örneğin bir uçucu yağda alerji geliştirebilecek bir molekül bulunuyorsa; bu molekülün bu özelliğini giderebilecek miktarda başka doğal bir bileşen bulunmaktadır. Sentetik olarak moleküller laboratuvarda ayrıştırıldığı zaman bu etki yok  oluyor; ayrıca molekülün etkinliği de azalıyor.

Tüm bu süreçlere hakim olmam nedeniyle uzun yıllar aldığım eğitimler ve  Ar-ge çalışmalarımız sonucunda insan sağlığına zarar vermeyen; tamamen doğal bileşenlerden oluşan ürünlerimizi hayata geçirdik.

Kozmetik ve aromaterapi alanlarında ürünleriniz var. En çok hangi alana ilgi var?

Sağlık sistemi tüm dünyada, tedavi başarısını ve hasta memnuniyetini yükseltmek için güvenli, düşük maliyetli ve farmakolojik olmayan yöntem arıyor. Amerika’da bu nedenle son yıllarda hastanelerde aromaterapi kullanımı artış gösterdi. Ayrıca, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesinde klinik olarak uygulanan ve ödeme kapsamında olan bir yöntemi. İnsanların da bu alana kayıtsız kalması mümkün değil; aromaterapik ürünlere ilgi artıyor.

Ülkemizde de tıbbı aromaterapik yağlara ilgi yoğun. Ama madem konusu geldi söylemeden geçmeyeyim, bu alana olan ilgi, yanlış uygulamaları da artırıyor. Ve kulaktan dolma bilgilerin doğru gibi algılanmasına da neden oluyor. İnsanların bu konuda mutlaka aromaterapi konusunda eğitim alan eczacılardan bilinçi bir destek alması gerekiyor. ‘Bitkidir, yüzde 100 güvenlidir’ diye bir şey olamaz, kullanım şekli ve oranı mutlaka eczacının gözetiminde olmalı.

Dünyada yükselen sağlıklı olma hali kozmetiklere de yansıdı. Son dönemlerde, sinek, kene ve virüs ilaçlarının doğal olanları çok ilgi görüyor. Bizim ürünlerimiz arasında da Flee Fly sprey adını verdiğimiz tamamen bitki özlerinden oluşan bir sprey var. Bunun dışında yüz yıkama jellerine ve toniklere ilgi büyük. Ayrıca son dönemlerde doğal şampuanlarla ilgili çok yorum alıyoruz. Ar-ge çalışmalarını uzun süredir sürdüğümüz şampuanlarımız da kısa sürede satışa çıkacak.

Kozmetik ürünleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Seride neler var?

Şu anda uçucu ve sabit yağlar, doğal kişisel bakım ürünleri ve bitki sularından oluşan 100’e yakın farklı ürün gamı ile hizmet veriyoruz.

Son yıllarda hastalıkların da artmasıyla, iyi yaşam standartlarının insanlar tarafından benimsenmesiyle birlikte doğala olan ilgi arttı. Dünyada yaşanan bu değişim kişisel bakım ürünlerine de yansıdı. Etiket okuma bilinci oluşmaya başladı. İnsanlar artık aldıkları her ürünün etiketini okuyarak etken maddelerine bakıyor; bu da satın alma kararlarını etkiliyor.

Biz de buradan yola çıkarak, hem kendi hastalığım süresince ihtiyacım olanları hem de insanların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak ürün gamımıza yüzde 100 doğal içerikli temizleme jellerini, tonikleri ekledik. Şu an Ar-Ge ve üretim çalışmalarını tamamladığımız iyileştirici serumlarımızı birkaç ay içeresinde pazara sunmak için çalışıyoruz.

Bu alanda sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?

Öncelikle şunu söylemeliyim ki, tüm yağlarımız menşeinden elde ediliyor; tıbbi ve organik. Ve kişisel bakım ürünlerimiz de bunlardan; yüzde 100 doğal içerikle üretiliyor.

Aromaterapinin gücünü son yıllarda daha da iyi anlar olduk. Siz bu alanda neler yapıyorsunuz?

En iyi formülasyonlar için güncel klinik çalışmaları ve literatürleri her gün takip edip; en yeni terpenik molekülleri keşfetmeye çalışıyorum. Sonra o molekülü en fazla içeren bitkinin uçucu yağının en iyi nerede bulunduğunu araştırıyorum. Ve skalamıza yeni bir yağ katılması 6-12 ay sürüyor. Sağlık profesyonellerine ve zaman zaman da halka aromaterapi eğitimleri veriyorum.

Aromaterapinin insan sağlığı üzerine etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Antiseptik ve antimikrobiyal özelliklere sahip olduklarından sağlığı koruma amaçları vardır.  Uçucu yağlar, bitkiler tarafından çeşitli amaçlarla salgılanan karmaşık maddelerdir. Tozlayıcıları çekmek, hücreden hücreye iletişim için, zararlılara ve avcılara karşı korumak için, bunlardan birkaçı. Bitkinin içinde (salgı boşlukları, kanallar veya hücreler) veya yüzeyinde (glandüler trikomlar) bulunan salgı yapılarında depolanırlar.

Organoleptik, fitoterapötik ve psikoaktif özellikleri, yalnızca çeşitli kimyasal bileşenlerin her biri tarafından değil; aynı zamanda uyguladıkları güçlü sinerjik etki ile de kazanılır. Dolayısıyla, özütlendikleri bitki türlerine özütlendikleri bitkinin bölümüne (meyve, yaprak, çiçek) ana bitkilerinin yaşadığı bölgenin mikro iklimi, mevsimlerin değişimi ve bunların çıkarılma tekniği gibi ayrıntılara bağlı olarak işlevleri değişir.

Ürünlerinizin içerikleri nelerden geliyor?

Endemik olarak en iyi bitkilerden elde edilen, teknik standartlara uygun, organik ve benzersiz majör bileşenlere sahip yağları insanlarla buluşturmak; geleneksel tıbbın öncüsü olan aromaterapi ile hastalara şifa sağlamayı hedefliyoruz.

Pandemi döneminde doğal ve sağlıklı ürünlere ilgi arttı diyebilir miyiz sizce? Bu süreçte siz neler yaşadınız marka olarak?

Bu süreçte biz de artan talebe karşılık vermeye çalıştık. Flee Fly spreyimizi ürettik, antiviral özellikli… Aloe Vera jelimiz ile maske kullanımına bağlı olarak ağız bölgesinde ortaya çıkan egzama ve sivilcelere karşı kullanılıyor. Ayrıca artan dezenfektan kullanımına bağlı el egzaması ile mücadele ediyoruz. Kekik yağı ve hidrolatı ile koruma sağlıyoruz.

Aromaterapide öne çıkan, güçlü bitkiler hangileri?

O kadar çok var ki…Çay ağacı, lavanta, limon, nane, kekik, biberiye ilk aklıma gelenler.

Babassu ve Borage sabit yağları hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Babassu kompozisyon olarak Hindistan cevizine çok benzer. Farkı, cilt üzerinde yağlandırma ve komedon yapmamasıdır. Elbette saçı besler ve canlandırır. Borage (hodan), gamalinoleikasit içeren, antiinflamatuar kullanımı olan kıymetli bir yağdır.

Aromatik yağlardan en verimli şekilde faydalanmanın yolu nedir?

Aromaterapi bir şey ile eşleştirilmek istense; bunun karşılığı inhalasyon olmalıdır. Olfaksiyon beyinde geniş bir topografik harita çizen, sinestezik bir süreçtir. Ve yine inhalasyon ile akciğer ve alveoller üzerinden sistemik dolaşıma katılmaktadır.

Aromaterapi, uçucu yağları kullanarak zihin ve bedeni iyileştirme ve dengelemedir. Uçucu yağlarda, bir yandan bizi eski halk tıbbına bağlayan;  yaşamın ve şifanın ince yönlerinin derinlemesine kavranmasını sağlayan, sayılamayacak kadar çok derinlik var. Diğer yandan da bizi bunların en titiz bilimsel ve tıbbi anlayışını keşfetmeye davet eden muhteşem bir derinlik var.

Aromaterapi eski bir uygulama olmasına rağmen, aynı zamanda moderndir ve günümüz toplumuyla çok ilgilidir. Aromaterapi, bilimsel olarak doğrulanabilmektedir; esansiyel yağlar doğanın iyileştirici elidir.

Bu bitkisel taşıyıcılar; toprağa ve havaya, gündüz ve geceye, mevsimsel ritimlere, güneş, ay ve yıldız ışınlarından aldıkları kozmik bilgilerle kendilerini fiziksel / kimyasalın özüne ve uçucu yağların gizli süptil yapısına dağılır. Böylece şifa enerjilerinin parmak izini tanımlamış olurlar.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir