- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
- Syorell ürünleri ile güneşle mutlu anılar biriktirin - 26 Nisan 2024
- LC Waikiki müşterilerini aktif bir yaşama teşvik ediyor - 26 Nisan 2024
Bulaşma en sık cilt teması ile gerçekleşiyor
200’den fazla tipi saptanan ve sadece insanları enfekte eden HPV’nin (Human Papilloma Virus) düşük riskli tipleri el, ayak ve genital bölgede siğillere neden oluyor. Yüksek riskli tipleri ise rahim ağzında lezyonlara ve rahim ağzı kanserine yol açıyor.
Tüm dünyada cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında ilk sırada yer alan HPV, cinsel yönden aktif olan kadınların yaklaşık yüzde 70’inin hayatına en az bir kez giriyor. HPV DNA ve Smear testleri tanıda büyük önem taşıyor. Pozitif çıkan kişilere uygulanan kolposkopi yöntemi ile de kansere neden olabilecek lezyonlar belirleniyor. Hastalığın lezyonlarına sadece tedavi uygulanabilirken, alınacak önlemlerle bulaşma riski de düşürülebiliyor.
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Öz, HPV enfeksiyonu ve alınacak önlemler ile ilgili bilgi verdi:
HPV’nin en sık bulaşma yolunu cilt temasıdır. Dezenfektanlara karşı da canlı kalmayı başarabilen HPV, genital organlara temas eden eşyaların ve giysilerin ortak kullanımı sonucunda da başkasına geçebilmektedir. Ayrıca gebelikte annede bulunan aktif genital HPV enfeksiyonu, normal doğum sırasında bebeğe geçiyor.
Genellikle belirti vermiyor
Çoğunlukla belirti vermeyen HPV enfeksiyonun görülen en sık bulgusu genital siğiller. Bununla birlikte rahim ağzını örten epitel içerisinde gelişen hücresel değişiklik ve lezyonlar belirti vermiyor. Ancak tarama testlerinde ya da biyopsi sonucunda patolojik inceleme sayesinde tanı alıyor. Bu nedenle hiçbir şikayet olmasa da düzenli jinekolojik kontrollerin aksatılmadan yapılması büyük önem taşımaktadır.
5 yılda bir HPV DNA ve her yıl smear testi yapılmalı
Rahim ağzı kanseri taramasında kullanılan HPV testleri ile enfeksiyonun varlığı saptanabilmektedir. 30 yaşından itibaren her kadına 5 yıl aralıklarla HPV DNA ve her yıl smear testi önerilmektedir. Alınan testlerden herhangi birisinde anormallik olması durumunda uzman hekim hastaya uygun tedavi planı sunmaktadır.
Yapılan tetkiklerde rahim ağzı kanseri için yüksek risk taşıyan bireylere, HPV testinin pozitif çıkmasından sonra rahim ağzı kanserine neden olabilecek lezyonların saptanması ve bunların erken tedavisinin yapılabilmesi için tanısal yöntem olan kolposkopi yapılmaktadır. Temel olarak rahim ağzını 8-20 kat büyütebilen mikroskop benzeri bir cihaz olan kolposkopi, rahim ağzı dokusunu daha detaylı incelemeye olanak verir. Ayrıca asetik asit ve lugol gibi özel solüsyonların rahim ağzı dokusunda sebep olduğu değişimlerin net bir şekilde gözlemlenmesi ve ilgili yerlerden biyopsi alınmasını sağlamak için hekimin yönlendirilmesini sağlamaktadır. Kolposkopi işleminin ve alınan biyopsinin sonucuna göre bir sonraki basamakta nasıl bir yol izleneceğine karar verilir.
Tedavi enfeksiyonun neden olduğu lezyonlara uygulanıyor
HPV enfeksiyonunun kendisine uygulanan bir tedavi bulunmamaktadır. Tedavi daha çok HPV enfeksiyonunun neden olduğu lezyonlara yönelik uygulanmaktadır. Bu kapsamda genital siğillerde kimyasal koterizasyon ya da elektrokoterizasyon tedavi yöntemleri kullanılabilmektedir.
CIN lezyonlarının (rahim ağzını örten epitel içerisinde gelişen hücresel değişiklik ve lezyonlar) tedavisi ise cerrahi yöntemler gerektirmektedir. Lezyonun yerleşimine ve ciddiyetine göre LEEP ya da soğuk konizasyon yöntemlerinden birisi ile rahim ağzının etkilenen bölgesi çıkarılmaktadır.
HPV enfeksiyon ihtimalini azaltmak için alınacak önlemler şu şekildedir:
- İlk cinsel ilişki yaşının erken olmaması: HPV enfeksiyonu en sık 20-29 yaş arasında görülmektedir. Erken yaşlarda başlayan cinsel hayat, enfeksiyon riskini yükselten faktörlerdendir.
- Tek eşlilik: Birden çok cinsel partnere sahip olmak ve bu sayının artması bulaşma riskini yükseltmektedir.
- Cinsel partnerin birden çok partnere sahip olmaması: Partnerinizin birden çok partnere sahip olması riski artırmaktadır.
- HPV aşısının yapılması: HPV aşısı ile oluşan antikorlar, tam ve kalıcı koruma sağlamaktadır.
- Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi: Sigara, alkol ve madde bağımlılığı, hastalık ya da ilaç kullanımı riski artırmaktadır.
- Kondom gibi bariyer yöntemlerinin kullanılması: Cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak, HPV riskini azaltır. Ancak kondomlar genital bölgeyi tam örtmedikleri için tam bir koruma sağlamamaktadır.
- Düzenli smear ve HPV testlerinin yapılması: CIN/SIL lezyonları ile rahim ağzı kanserini önlemek mümkündür. Bu amaçla düzenli smear ve HPV testleri yapılmalıdır.
- Kişisel eşyaların paylaşılmaması: Kıyafet veya cinsel oyun aletleri gibi kişiye özel eşyaları başkalarıyla paylaşmayın.
