Kalp hastaları COVID-19 korkusuyla hastaneye gitmiyor!

COVID-19 pandemisi farkındalığın önemini artırdı

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol

Türk Kardiyoloji Derneği Dünya Kalp Günü’nde uyardı: “COVID-19 kaparım korkusu ile hayatınızı riske atmayın, kalp krizi belirtisi yaşıyorsanız hemen 112’yi arayın.”

Türk Kardiyoloji Derneği 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında ‘Kalp Damar Hastalıklarını Yenmek İçin Kalbi Kullan’ kampanyasını başlattı. Pandemi döneminde kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık yarısının hastaneye başvurmadığına dikkat çeken Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, “Göğüs ortasında beş dakikadan uzun süre yaygın yanıcı ve sıkıştırıcı ağrı yaşayan ve diğer kalp krizi belirtilerini gösteren vatandaşlarımızdan, hemen 112 ambulansı arayıp yardım istemelerini rica ediyoruz. COVID-19 kaparım korkusu ile hayatınızı riske atmayın, tedavi için altın değerinde olan vakti kaybetmeyelim” diye konuştu.

Dünyada tüm ölümlerin yarıya yakını kalp ve damar hastalıklarına bağlı sebeplerden gerçekleşiyor. Bu önemli riske rağmen sigara kullanımı, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik gibi risk faktörlerini kontrol altına almak mümkün.

Araştırma gerçeği ortaya koydu

Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, “TURKMI-II Çalışması’nın bulgularına göre, pandemi döneminde kalp krizi gerekçesiyle hastaneye başvuran hastaların sayısında pandemi önceki dönemde yapılan TURKMI-I çalışmasına kıyasla yüzde 47,1 oranında azalma bulunuyor. Bu oran kalp krizinin ağır formlarında yüzde 32 iken daha hafif formlarında yüzde 56 olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Bu çalışma verileri, pandemi döneminde kalp krizi geçiren hastaların neredeyse yarısının hastaneye başvurmadığını gösteriyor” açıklamasını yaptı.

Tedavide altın değerindeki süre kaybedilmemeli

Kalp krizinin ağır formunda özellikle ilk saatlerin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Prof. Erol, damarın süratle açılması gereken ilk birkaç saatlik sürede hastaların yaklaşık üçte birinin hastaneye hiç gelmediğinin altını çizdi. Türkiye’de hasta şikayetlerinin başladığı andan itibaren 112 Acil’in aranmasına kadar geçen sürenin, pandemi öncesinde ortalama 53 dakikayken, pandemi döneminde 90 dakikaya kadar çıktığına dikkat çekti: “Hastaların COVID-19 bulaşması korkusu ile 112’yi aramadıklarını ya da aramakta geç kaldıklarını görüyoruz. Oysa ambulansın ulaşması, hastanın hastaneye nakli ve hastanede hastanın kateter laboratuvarına alınıp damarının açılması için geçen süreler değişmiyor. Ambulansın zamanında çağırılmaması nedeniyle tedavide altın değerindeki zaman kaybediliyor. Bu nedenle hastaneye ulaşamadan evlerinde kaybettiğimiz hastalarımız da oluyor.”

Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol kamuoyuna çağrıda bulundu: “Kalp krizinde koroner arterler dediğimiz kalbi besleyen damarlarda plak yırtılması sonrası üzerine pıhtı oturması ile ani tıkanma meydana geliyor. Tıkanan damarın beslediği bölgede kalp kası 20 dakika içerisinde ölmeye başlıyor ve 12 saat içinde tamamen ölüyor. Kas ölümü özellikle ilk 1-2 saatte çok hızlı ve yüksek miktarda oluyor. Bu nedenle kalp krizi belirtileri başlayan hastanın süratle 112’yi arayarak ambulans ile en yakın koroner anjiyo yapabilecek merkeze nakledilip, damarının bir an önce açılması gerekiyor.”

Ani gelişen nefes darlığı ve göğüs ağrısına dikkat

Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı, kalp krizi ağrısını, “En sık şekilde iman tahtası dediğimiz sternum kemiği altında kravat bölgesinde olmakla birlikte, sırtta, mide bölgesinde, kollarda özellikle sol kolda da olabilir. Bu bölgelerde ağrısı, ani gelişen nefes darlığı veya bayılması olan hastaların vakit kaybetmeden ambulans ile hastaneye yönlendirilmeleri gerekiyor” sözleriyle tanımladı.

Bu yılın sloganı ‘Kalp Damar Hastalıklarını Yenmek İçin Kalbi Kullan’

Erol, “Bu yılın sloganı ‘Kalp Damar Hastalıklarını Yenmek İçin Kalbi Kullan’ olarak belirlendi. Hepimiz sağlıklı beslenerek, tütün kullanmayarak, egzersiz yaparak, aşırı kilo almayarak, tansiyon, kolesterol ve şekerimizi kontrol ederek çocuklarımıza ve sevdiklerimize iyi örnek olarak kalplerimizi koruyabiliriz. Pandemi döneminde karantinalar hareketsizlik ve kötü beslenmeye, kontrolsüz kilo almaya yol açmasın. Pandemide kalp damar hastalıklarından korunmayı ihmal etmeyelim. Kalp damar hastalıklarının dünyada birinci ölüm sebebi olduğunu unutmayalım.

Pandemi döneminde karantinalarda geçen günlerde hareketsizlik kalp damar sağlığı için risk arzetmekte, bu dönemde ev içinde de olsa hareketimizi aksatmayalım, aldığımız kaloriyi artırmayalım, aşırı kilo almayalım diyetimize dikkat edelim. Pandeminin yarattığı olumsuz ortamın kalp damar sağlığımızı bozmasına izin vermeyelim” ifadeleriyle uyarılarda bulundu.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir