- PUMA ‘dolce vita’ tarzı bir hayatın ‘parola’sını veriyor - 26 Nisan 2024
- Syorell ürünleri ile güneşle mutlu anılar biriktirin - 26 Nisan 2024
- LC Waikiki müşterilerini aktif bir yaşama teşvik ediyor - 26 Nisan 2024
Dünyada her yıl 2 milyon kadını tehdit ediyor
Dünyada her yıl 2 milyonun üzerinde kadında yeni meme kanseri saptanıyor ve her yıl 600 binden fazla kadın hayatını yitiriyor. Oysa erken saptandığında ölüm oranları belirgin olarak azalıyor. Erken tanıyla meme koruyucu cerrahi tedaviler mümkün oluyor. Sadece memede sınırlı kanser tanısı alan kadınlarda hastalıksız 5 yıllık yaşam şansı yüzde 90’ın üzerinde oluyor.
Prof. Dr. Füsun Taşkın
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Meme Kliniği Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Füsun Taşkın, erken tanı için hangi yaşta hangi yöntemlere başvurulması gerektiğini anlattı.
20 yaşından itibaren
Pek çok kadın memesinde yeni gelişen bir kitleyi kendi kendine muayene sırasında fark ediyor. Bu nedenle 20 yaşından sonra; ayda bir kez, adet döneminin bittiği hafta, kendi kendine muayene çok önemli. Ancak kendi kendini muayene kanser ölümlerini azaltmaz, mamografik taramanın yerini almaz. Dolayısıyla her ay yapılan muayenede ele gelen bir kitle tespit edilmese bile 40 yaşından sonra düzenli mamografi taraması asla ihmal edilmemeli.
25 yaşından itibaren
Memeyle ilgili yakınması olan kadınların yanı sıra hiçbir şikayeti olmayan kadınlar, 25 yaşından itibaren meme polikliniklerinde yıllık muayenesi yaptırabilir.
30 yaş altında
Ergenlik dönemiyle birlikte ve özellikle 30 yaş altı genç kadınlarda, meme yakınması olduğunda ilk basamak görüntüleme yöntemi ultrasonografidir. Ultrasonografi hem kitle, hem de kitle oluşturmayan meme kanserini saptama ve değerlendirme duyarlılığı yüksek bir yöntem. Memede var olan tümörün yapısının ve özelliklerinin anlaşılmasını sağlıyor. Ultrasonografi iyonizan radyasyon içermez ve her yaşta, güvenle kullanılabilir.
35 yaşından itibaren
MRG, kendine özgü sınırlılıkları nedeniyle normalde kanser taramasında kullanılmazken, meme kanseri için yüksek riski olan kadınlarda taramada temel yöntemdir. Yüksek riskli kadınlarda; genç yaşlarda yıllık MRG, 35 yaşından itibaren de yıllık mamografiyle birlikte MRG öneriliyor. Meme MRG’nin kanser saptama duyarlılığı çok yüksek. Özellikle mamografik taramadan fayda görmeyen genç kadınlarda kanserin erken saptanmasına ve etkin tedavisine katkı sağlıyor.
Tanısal amaçla da meme MRG yapılabiliyor. Yeni meme kanseri tanısı almış kadınlarda evrelemede, implantların değerlendirilmesinde, mamografi ve ultrasonografi ile çözülemeyen klinik problemlerde kullanılabiliyor.
40 yaşından itibaren
Mamografi, meme kanseri taramasında altın standarttır. Kadınların hiçbir yakınması olmasa bile 40 yaştan itibaren yıllık ‘tarama mamografisi’ yaptırmaları yaşamsal öneme sahip. Meme kanserinin erken tanısını sağlar ve kanser ölümlerini ortalama yüzde 30 azaltır. ‘Tanısal amaçla’ yapılan mamografide ise taramadaki gibi bir yaş sınırı olmuyor. Meme yakınması ya da kanser kuşkusu olan kadınlara gebelik ve emzirme dönemi de dahil, her yaşta mamografi yapılabiliyor.
Tomosentez: Mamografi cihazının bir modifikasyonudur ve mamografi gibi iyonizan radyasyonla çalışan 3 boyutlu bir kesit görüntüleme yöntemidir. Dijital mamografiye kıyasla kanser saptama duyarlılığını belirgin olarak artırıyor. Kesit görüntüleme ile, dijital mamografiden daha detaylı bir değerlendirme sağlıyor.
Kontrastlı mamografi: Damardan kontrast madde verilerek, tek bir mamografi seansıyla mevcut hastalıklar detaylı değerlendiriliyor. Hastalık yaygınlığının daha net anlaşılması, ek odakların saptanması ve karşı memenin detaylı değerlendirmesi sağlanıyor. Tek bir cihazla, düşük radyasyon dozuyla dijital mamografi, tomosentez, stereotaktik ve tomosentez, biyopsi ve işaretleme işlemleri, kontrastlı mamografi, otomatik dansite ölçümü işlemleri mümkün oluyor.
