‘Yol hipnozu’ birçok trafik kazasının görünmez sorumlusu

Araç kullanırken trans hali: Yol hipnozu

Kendinizi aniden ve hiç farkında olmadan gitmek istediğiniz bir yere varmış şekilde buldunuz mu? Üstelik oraya kadar nasıl geldiniz, nerelerden geçtiniz, yolculukla ilgili hiçbir detayı hatırlamıyorsunuz…

Araç kullanırken kazalara sebebiyet vermemek için dikkat etmemiz gereken birçok nokta var. Bunlardan belki de en önemlisi yol hipnozu. dur. Trafik kazalarından sonra yapılan araştırmalarda, sürücülerin söylemleri birbirine çok benziyor: ‘Nasıl olduğunu anlayamadım. Her şey çok ani gelişti. Sadece çarptığımı hatırlıyorum’. Bu türden kazaların sebepleri yorgunluk, dalgınlık, uyuyakalma ya da dikkat eksikliği gibi durumlara dayandırılarak açıklansa da aslında durum biraz farklı.

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz

Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, hastalığın tarihini anlattı ve korunmak için yapılacakları sıraladı.

İlk defa 1921 yılında kaleme alınan bir makalede geçen yol hipnozu kavramı, aracı süren kişinin bir noktaya kilitlenmesi, transa girmesi anlamına geliyor. 1929 yılında yapılan bir çalışmada ise ‘gözler açık şekilde uyumak’ olarak özetleniyor. Yol hipnozu, bilincin ve bilinçaltının farklı şeylere konsantre olmasıyla, beynin hiçbir şeyden etkilenmeyen, kendi kendine çalışan özelliğinin ortaya çıkmasıdır. Yol hipnozunu, ‘otoyol hipnozu’ veya ‘beyaz çizgi ateşi’ şeklinde tanımlayanlar da vardır.

Yol hipnozu sırasında bilincin bir tarafı hipnoz etkisindeyken diğer tarafı da otomatik şekilde eylemi sürdürmeye devam ediyor. Yani zihnimiz otomatik pilot etkisinde, düşünmeden sürüşü gerçekleştiriyor. Kişi bu süreçte kısmi ya da tam bir idrak yitimi yaşayabilir.

Yol hipnozu bir trans halidir

Yol hipnozuna; yolun tekdüzeliği nedeniyle beynimizin gözlerimiz açıkken girdiği trans hali de diyebiliriz. Bu trans durumu, aynı ritimde ve aynı frekansta uzun süreli müzik dinlenildiğinde yaşanabilen özel hipnoz durumuna benzetilebilir. Yol çizgileri, sileceklerinizin uzun süreli çalışması, yol kenarlarındaki parıltılı ışıklar, karşıdan gelen araçların far ışıkları, sürekli aynı mesafelerle geçilen direkler ve müziğin sakin ritmi, beyninizin çalışma biçimini ve sürecini farklılaştırabilir. Eğer gözleriniz bir noktaya takılıyor, kafanız ya da göz kapaklarınız ağırlaşıyorsa dikkatli olmalısınız.

İnsan zihni uyarıcıları bir süre sonra dikkate almaz

İnsan zihni maruz kaldığı herhangi bir dış unsur için ilk etapta keskin bir dikkat geliştirir. Fakat aynı uyarıcı düzenli bir biçimde, sürekli tekrar eden bir akışa sahipse bilinç buna artık dikkat etme ihtiyacı hissetmez. Tıpkı havaalanına yakın yerleşim birimlerinde ikamet eden insanların, bir süre sonra inip, kalkan uçak seslerine dikkat etme ihtiyacı duymamaları ve uçak sesine duyarsızlık geliştirmeleri gibi.

Yol hipnozu, otomatik vitesli araçlarda daha çok görülmektedir. Özellikle gece yolculuğunda sakin sakin ilerlerken daha fazla görülür. Uykusuz ve yorgun olmak, yolun monotonluğu, seyir esnasında zihinsel olarak başka sorunlara odaklanmak tetikleyici unsurlardır. Kişi yorgun ve uykusuz ise, ağır bir yemekten sonra aracına bindiyse ya da zihnini meşgul eden önemli bir mesele varsa, aracına biner binmez bile yol hipnozuna girebilir.

Direksiyon başında uyumaktan farklıdır

Bu hipnozu direksiyon başında uyumakla da karıştırmamak lazım, yol hipnozunda gözler açıktır ve bilinçli farkındalık olmadan aracını kullanmaktadır. Hatta kişi de, sürüş esnasında bir başkası ile konuşurken bile gelişebilir. Her zaman gördüğü tabelayı görmeyebilir, dönmesi gereken sapağı kaçırabilir.

Yol hipnozu sırasında, araç kullanma ile ilgili işlemler çoğunlukla doğru bir şekilde yerine getiriliyor olsa da, ufacık bir hatanın ölümcül sonuçları olabileceğinden, bu bilinç durumuna girme konusunda dikkatli olmalıyız. Dümdüz yolda öndeki araca çarpma, tırın altına girme, duran bir nesneye çarpma gibi kazaların büyük bir çoğunluğu yol hipnozu nedeniyle olmaktadır.

 Korunmak için şunlar yapılabilir:

  • Uzun mesafe yolculuklarında mutlaka şöförün yanında uyumayan biri bulunmalıdır.
  • Önemli bir problem yaşadıysanız, zihninizi sakinleştirmeden direksiyona geçmeyiniz.
  • Sürüş esnasında mümkünse müzik dinlemeyiniz, dinleyecek olursanız sürekli temposu ve ritmi değişen melodileri tercih ediniz.
  • Yola çıkmadan önce ağır yemek yemeyiniz, az da olsa asla alkol almayınız.
  • Uykulu araç kullanmayınız. Eğer gece de yol gitmeniz gerekiyorsa bir dinlenme tesisinde uykunuzu alıp sonra yola devam ediniz
  • En az iki saatte bir çay-kahve ve ihtiyaç molası veriniz.
  • Arada bir camı indirerek içeriye temiz hava girmesini sağlayınız.
  • Aynalardan sürekli etrafınızı kontrol etme alışkanlığı edininiz.
  • Sürüş esnasında bol bol su içiniz ya da sakız çiğneyiniz.
  • Bedeninizin ağırlaştığını, hareketlerinizin yavaşladığını, göz kapaklarınıza bir ağırlık bindiğini hissederseniz yol hipnozuna veya uykuya dalmak üzerisiniz demektir. Acele ile bir yere gitmeniz gerekse bile aracınızı uygun bir yere çekip uyuyunuz.
  • Bakışınızı aynı noktaya sabitlemeyin, yol çevresindeki unsurları gözlemleyin.
  • Günlük hayatta uyuduğunuz saatlerde uzun sürüşlerden kaçının, biyolojik saatiniz yol hipnozunu tetikleyebilir.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir