Yüz ifadeniz donmadan da güzel görünmeniz mümkün

Mimiklere dinamik dokunuş

Araştırmalara göre, kadınların en büyük isteği güzelleşirken doğal görünümünü kaybetmemek. Genç görünmek uğruna yüzündeki ifadesini kaybetmek istemeyenler için geliştirilen yeni nesil Dinamik Dolgu, formülü, yapısı ve uygulama özellikleriyle kadınların yüzünü güldürmeye aday.

Dr. Semir Ferraoğlu

Son zamanlarda kendine has yüz ifadesini kaybetmek istemeyenlerin tercih ettiği bu yeni nesil dolguyla ilgili merak edilenler, Dr. Semir Ferraoğlu anlattı:

“Cildin içeriğinde yer alan ve sıkı bir yapıda kalabilmesini sağlayan maddeler, yaş ilerledikçe azalır. Cildin zararlı dış etkenlere maruz kalmasıyla birlikte hücrelerin sayısında da ciddi bir azalma meydana gelir. Kişisel cazibe yaratan ve sizi benzersiz kılan mimikler, maalesef zaman geçtikçe derin izler bırakır. Mimik kırışıklıkları kişinin, henüz genç olmasına rağmen, daha yaşlı görünmesine yol açabilir. Üstelik sinirli, mutsuz ya da endişeli bir yüze neden olabilir.

Bugüne kadar cilt hareket halinde değilken görülen statik kırışıklıklar düşünülerek uygulanan geleneksel dolgular ile çözüm aranırken, Teoxane Laboratuvarları’nda geliştirilen Dinamik Dolgu, kişinin doğal mimik hareketleri özgürlüğünü korur. Dinamik Dolgu, herhangi bir yüz hareketi yapılmadan dahi görülebilen statik kırışıklıkların yanı sıra, mimik hareketlerine bağlı oluşan dinamik kırışıklıkların giderilmesini de hedefler. Bu amaçla geliştirilmiş ilk patentli hyaluronik asit dolgudur.

Özellikle mimiklerle oluşan problemleri gidermek veya azaltmak tasarlanmıştır. Yüzeysel, orta, derin ve hacimlendirici olarak farklı seçenekler sunan dinamik dolgu, yüz hareketlerine bağlı meydana gelen germe veya sıkılaştırma esnasında kasın doğal yapısıyla uyum sağlıyor ve performansını koruyor.

Nerelere uygulanıyor?

Yüzde orta düzeydeki hacim kayıplarının tedavisini sağlarken; boyun ve alın çizgileri, ağız çevresi, yanaklar, nazolabiyal kıvrımlar, kaz ayakları, dudak gibi cildin en hareketli bölgeleri için de uygundur. Uygulama, mimik çizgilerinin durumuna göre 10-20 dakika sürüyor. Kişinin cinsiyetine, yaşına, yaşam koşullarına ve genetik faktörlere göre kalıcılık süresi 12-18 ay arasında değişiyor.”

 

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir