10 kadından 1’inde görülüyor ve kısırlığa yol açabiliyor

6 aydan uzun süren adet ağrılarına dikkat!

Her 10 kadından 1’inin mücadele ettiği pelvik ağrıları, tedavi edilmediğinde kısırlığa kadar ilerleyebiliyor. Ağrılar erken tanı konulmadığında kronikleşip, merkezi sinir sistemini etkileyebiliyor.

Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, uyarılarda bulundu:

Rahim, yumurtalıklar, vajina, anüs, kalın bağırsakların alt kısımları, mesane ve alt idrar yollarının bulunduğu ve karnın en alt bölümü olarak bilinen pelvik bölgede yaşanan ağrılar, en çok kadınları etkiliyor. 6 aydan uzun süren adet ağrılarına dikkat etmek gerekiyor. Ağrıların farklı nedenleri olabilir ancak tüm bunlara depresyon, anksiyete, stres de eklenebiliyor.

Pelvik ağrının yüzde 70 nedeni çikolata kisti

Pelvik ağrıların altta yatan birçok nedeni var. Yüzde 70’inin nedeni özellikle kadınlarda halk arasında çikolata kisti olarak bilinen endometriozistir. Bir kadının 6 ay boyunca sürekli ağrı hissetmesi halinde kronik pelvik ağrı olarak nitelendiriyoruz. Bunun yanı sıra, huzursuz bağırsak sendromu, ağrılı mesane sendromu da pelvik ağrıya neden olabilir. Tüm bunlar hastayı huzursuz eden hastalıklardır. Depresyon, anksiyete, huzursuzluk, stres de bunlara ilave oluyor.

Adet ağrıları ‘kader’ olarak görülmemeli

Adet ağrıları için halk arasında yanlış algılar var; ‘ileride geçecek, doğumla geçecek’ gibi. Adet ağrıları kader gibi görülüyor ve tüm yaşamlarını etkiliyor. Ancak arkasında endometriozis gibi ciddi hastalıklar olabiliyor. Endometriozis tedavi edilmediği takdirde kısırlığa da yol açabiliyor. Sonuçta basit bir adet ağrısı gibi görünen durum buzdağının görünen yüzü oluyor.

Adet döneminin dışındaki ağrılarda da beklemeyin

Adet döneminin dışında gelişen ağrıların da ciddiye alınması gerekiyor. Ağrının şiddeti de çok önemli. Adet ağrıları ve kronik kasık ağrıları ayrı şeylerdir ama bir arada da görülebilirler. Rahimde anomaliler de buna neden olabilir. Dolayısıyla ayırıcı tanı için mutlaka bir hekime başvurmak gerekir.

Bu hastalara çok zor tanı konuyor

Tedavi edilmediğinde ağrı beyin tarafından öğreniliyor ve bu durumda tedavi de zorlaşabiliyor. Ancak hastalık tanısı başlangıç aşamasında konursa doğum kontrol hapları ve hormon tedavileriyle çok daha kolay tedavi edilebiliyor. Ancak kronikleşen ve ağrının merkezi sinir sistemi tarafından öğrenildiği durumlarda tedavi çok daha zorlaşıyor. Bu hastaları multidisipliner olarak, ekip halinde tedavi ediyoruz.

Ek tedavi ve ilaçlar vermek zorunda kalıyoruz. Tedavinin süresi ve maliyeti artabilir. Buna ek olarak başka ağrı sendromları, psikolojik sorunlar ve uyku bozuklukları durumu daha da ağırlaştırır.

“Öncelikle ağrı nedeniyle hastalar gündelik yaşantılarını devam ettirmekte zorlanıyor. Bu nedenle işlerine gidemiyor. Sonuçta önemli bir işgücü kaybı ortaya çıkıyor. Bunun yanında doğru tanı konmadığı için zaman kaybediliyor. Tüm bunlar da ekonomik kayıplara neden oluyor. Çağdaş ülkelerde bu hastalıklar için büyük fonlar ayrılıyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir