- Elsa Crystal’ın zarif koleksiyonuna ışıltılı davet - 14 Mayıs 2025
- Güzelliğin Yeni Gücü: Fermente Pembe Kamelya Yağı - 14 Mayıs 2025
- Starbucks’tan sosyal fayda odaklı yeni bir proje - 14 Mayıs 2025
Cushing Sendromunun Belirtileri ve Etkileri
Böbreklerin üzerinde bulunan adrenal bezler yani böbrek üstü bezlerinde salgılanan adrenalin, kortizol ve androjen gibi hormonlar vücudun tüm sistemlerini etkiliyor. Böbrek üstü bezlerinde meydana gelen en yaygın sorunlardan biri, Cushing sendromu olarak ortaya çıkıyor.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fulya Akın sendromun kadınlarda daha sık görüldüğünü belirtiyor. Akın, “Cushing’te yağ dokusunun dağılımı değişerek kişinin kilo artışı göbek-yüz-ensede toplanıyor. Karnında kırmızı renkli geniş çatlaklar oluşuyor. Yara iyileşmesinde gecikme, ciltte kolayca morarma ve adet düzensizliği ortaya çıkıyor” dedi.
Kitle saptandığında takibi çok önemli
Böbrek üstü bezi hastalıklarının tanısında hormonal testler ve görüntüleme yöntemleri kullanılıyor. Herhangi bir nedenle çekilen ultrason, tomografi veya MR gibi tetkiklerde, bu bezlerde rastlantısal olarak kitleler saptanabiliyor. Adenom olarak adlandırılan bu kitleler çoğu zaman iyi huylu olsalar da aşırı kortizol üretirlerse, Cushing’e yol açıyorlar. Dolayısıyla böbrek üstü bezlerinde adenom saptanan tüm hastaların kan testleri ile incelenmeli.
Adenom hormon salgılamıyorsa cerrahiye gerek yok
Tedavi olarak hormon salgılayan kitleler çıkarılıyor. Veya salgıladığı hormonlar ilaçlarla bastırılıyor. Hormon üretmeyen adenomların büyük bir kısmı tedavi gerektirmiyor. Yalnızca periyodik olarak MR veya tomografi ile takip ediliyor. Takipte büyüme saptanmaz ise tedavi gerekmiyor. Ancak halihazırda büyük olan ya da takipte boyut artışı saptanan veya MR’da şüpheli görünüm veren tüm kitlelerde, adrenal kanser olasılığına karşı cerrahiye başvuruluyor. Buradaki önemli nokta, kitlenin büyüyüp büyümediğini. Ya da hormon salgılamaya başlayıp başlamadığı.