Göz çevresini gençleştirmek için uygulanacak tedaviler

Gözler, canlılığı, duyguları, sağlığı ve gençliği yansıtır

Yaşlanmanın ilk belirtileri göz çevresinden başlar. Göz çevresi hem ince bir bölgedir ve hem de dış etkenlere çok yoğun bir şekilde maruz kalır. Bu bölgede mimiklerimizi yoğun kullandığımız bir kas grubu vardır. Mimik kullanımıyla birlikte de sürekli kasılma meydana geldiği için çizgilenmeler de bu bölgede yine yoğun olarak karşımıza çıkar. İnce ve derin kırışıklıklar, göz altı morlukları, göz altı torbalanmaları, göz altında hacim kayıplarına bağlı çukurlaşmalar, çizgilenme, göz kapağı ve kaş düşüklüğü, göz altı halkaları görülebilir ve bu değişiklikler kişiyi olduğundan daha yaşlı, uykusuz, mutsuz ve yorgun gösterir.

Yaşa bağlı değişiklikler dışında genetik yatkınlıklar, dış etkenler, yaşam tarzındaki düzensizlikler ve özellikle pandemi döneminde ekran karşısında geçirilen zamanın artması ile göz çevresi zarar görebiliyor.

Bu bölge özel bir dolaşım yapısına sahip olduğundan uygulanan tedaviler de özel olmalıdır. Tedaviyi uygulayacak kişi konusunda uzman ve estetik bakışa sahip olmalı.

Bu uygulamalarının sadece konusunda uzman, işin eğitimini alan doktorlar tarafından yapılabileceğini hatırlatan Dr. Yasemin Savaş Kaliteli Yaşam Kliniği Kurucusu Medikal Estetik Hekim Dr. Yasemin Savaş, yetkin olmayan kişilerce yapılan uygulamaların ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi. Savaş, hastaların gittikleri sağlık kuruluşunun Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Göz mezoterapisi

Genetik faktörler, stres, dolaşım bozukluğu ve diğer nedenlerden dolayı göz çevresinde oluşan mor halkalara, ince kırışıklıklara ve gözaltı torbalarına yönelik bir yöntemdir. Tedavisi, bu bölgeye özel vitamin hyaluronik asit, mineral ve peptit karışımlarının enjeksiyonu şeklindedir.

Göz altı hyalüronik asit dolguları

Cilde nem ve gerginlik veren maddelerin kaybı, dolaşım bozuklukları ya da  genetik nedenlerle ortaya çıkan sorunlardan biri de göz altı morluklarıdır. Estetik kaygı oluşturan bu durum kişinin yorgun, yaşlı ve hasta görünmesine sebebiyet verir. Göz altı hyalüronik asit dolguları mor halkaları ve çökmeleri gidermek için yapılır. Dolguların içerisinde vitamin ve peptit karışımlarının olması nedeniyle bu bölgedeki ince çizgilerde de düzelme sağlar.

Botoks uygulaması

Göz kapağı ve kaş düşüklüğü çok ilerlemiş kişilere ya da yapısal ve genetik olarak göz kapağı ve kaş düşüklüğü olan kişilere uygulanabilir. Göz kapağı ve kaşların düşük olması, kişiye hüzünlü ve asık bir ifade verir. Botoks uygulaması sonrası göz kapağı ve kaş mesafesindeki açılma, yüz ifadesini de olumlu anlamda değiştirir. Yüze canlılık ve aydınlık ifadesi kazandırır.

Botoks istemeyen hastalara ise gençlik aşısı, ameliyatsız göz kapağı estetiği, kaşları kaldırmak için dolgu odaklı ultrason ve asıcı ip tedavileri önerilebilir.

Ameliyatsız göz kapağı estetiği

Özellikle cerrahi müdahale istemeyen hastalar için kullanılan diğer bir yöntem de ameliyatsız göz kapağı estetiğidir. Cilt yüzeyine etki ederek hızlı bir şekilde yenileme sağlanır. Başta üst göz kapağı sarkmaları olmak üzere pek çok durumda ameliyata gerek olmadan cildi gençleştirmek mümkündür. Uygulamanın yapıldığı bölgede gaz halinde bulunan su buharı ve azot, yüksek enerji ile plazma enerjisine dönüştürülür. Bu enerji ile cilt üzerindeki lezyon buharlaştırılarak problemli dokular yok edilir. Yeni doku oluşum süreci de başlatılır. Bölgesel olarak ciltte sıkılaşma, fazla deriden kurtularak toparlanma meydana gelir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir