İklim değişikliği ve orman yangınları astımı alevlendirebilir

Orman yangınları astım için büyük tehdit

Son zamanlarda ülkemizde meydana gelen orman yangınları, sadece ekosistemi değil; yarattığı kötü hava koşulları nedeniyle astım hastalarını da olumsuz etkiliyor.

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay; iklim değişikliğinin ve orman yangınlarının astım üzerinde yarattığı riskleri anlattı.

İklim değişikliği, birçok ormanın orman yangınlarına karşı savunmasızlığını artırıyor. Ülkemizde de son zamanlarda artan orman yangınları, iklim değişikliğinin sonuçlarının iyiden iyiye hissedilmesine neden oldu. Artan sayıdaki orman yangınları; astım da dahil olmak üzere solunum yolu hastalıklarının gelişimine de katkıda bulunabilir. Bu özellikle akciğerlerinin küçük yüzey alanı nedeniyle çocuklarda önemlidir.

Orman yangını dumanı; partikül madde, karbonmonoksit, nitrojen oksitler ve çeşitli uçucu organik bileşikler içerir. Hem yerel olarak hem de yangınların rüzgar yönündeki bölgelerinde hava kalitesini önemli ölçüde azaltabilir.

İklim değişikliği; hava kirliliğini, vektör kaynaklı hastalıkları, alerjenleri, su kalitesini, su ve gıda tedarikini, çevresel bozulmayı, aşırı sıcağı ve şiddetli havayı etkileyecektir. Tüm bu değişiklikler sağlık için ciddi bir tehdittir. Yüksek sıcaklıklar sağlıksız hava ve su kirleticilerinin konsantrasyonlarını artırabilir.

İklim değişikliğinin meydana gelen çevresel sonuçları arasında; ısı dalgaları, yağışlardaki değişiklikler, daha yoğun fırtınalar ve kötüleşen hava kalitesi yer alıyor. Hava kalitesinin kötü olmasının özellikle çocuklarda astımı tetikleyici özelliği vardır. Diğer durumlar da hem astımın hem de diğer alerjik hastalıkların tetiklenmesinde önemli bir rol oynuyor.

İklim değişikliğinin astımlı kişilere etkisi

İklim değişikliği, önceden var olan solunum yolu hastalıklarına doğrudan neden olarak veya ağırlaştırarak; solunum yolu hastalıkları için risk faktörlerine maruz kalmayı artırarak solunum sağlığı için büyük bir tehdit oluşturur. İklim değişikliği, astım gibi kronik solunum yolu hastalıklarına neden olabilen ve ağırlaştırabilen su ve hava kirliliğini artırır. İklim değişikliğinden kaynaklanan artan sıcaklıklar, hava yolu iltihabına neden olan ve akciğer dokusuna zarar veren yer seviyesindeki ozonun artmasına neden olur. Zemin seviyesindeki ozonun artması astımla yaşayan insanlar için zararlıdır. Yer seviyesindeki ozona karşı en savunmasız kişiler başta çocuklar olmak üzere; yaşlılar, akciğer hastalığı olan kişiler veya aktif olarak dışarıda olan kişilerdir. Çocuklar, yer seviyesindeki ozon için en büyük risk altındadır ve yetişkinlere göre astım olma olasılığı daha yüksektir.

Küf ile belirtiler şiddetlenebilmektedir

Aşırı yağışlar ve artan sıcaklıklar da iç mekan hava kalitesi sorunlarına neden olabilmektedir. Astım ve/veya küf alerjisi olan kişilerde solunum koşullarının kötüleşmesine yol açmaktadır. Yeterli astım kontrolünün sağlanamaması durumunda iç mekanlarda küf ortaya çıkmaktadır. Nem, astımın gelişmesine ve astım semptomlarının kötüleşmesine katkıda bulunduğu bilinen küf çoğalmasıyla ilişkilidir. Özellikle selden etkilenen evlerde küf oluşumu artış gösterir. Bu durum da astımı olanlarda belirtilerin şiddetlenmesine yol açmaktadır.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir