Afetlerin çocuklarda yol açabileceği travmalara karşı 10 öneri

Çocukları afetlerle korkutmayın!

Doğal afet çocuklar üzerinde ciddi olumsuz psikolojik etkilere yol açabilmektedir. Yetişkinlerin çocukları korumak onları yangın ve sel gibi felaketlerle korkutmaması gerekiyor.  

Barış Tuncer

Son haftalarda yaşanan sel ve yangın gibi afet felaketleri, hem mağdur olanlara, hem tanık olanlara hem de olayları izleyenlere travmalar yaşattı. Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Başkanı Barış Tuncer; “Travmayı atlatamayanlar açısından yaşadıklarının etkisi daha ciddi sorunlara dönüşebilmektedir” dedi. Tuncer, önemli tavsiyelerde bulundu:

Çocuklar daha kırılgan

Çocuklar yetişkinlere göre daha kırılgan ve yaşam tecrübelerinden önemli ölçüde yoksun olmaları nedeniyle travmadan daha fazla etkilenmektedir. Tepkiler de yetişkinlerin tepkilerinden daha farklıdır. Bebeklerde sık görülen tepkiler arasında; kolay şaşırma, kaygılı görünme ile altını ıslatma, konuşma problemleri var. Çocuklar anne-babadan ayrılmak istemeyebilir. Uyku sorunları yaşayabilir, kabuslar görebilir. Aşırı ağlama, çığlık atma, insanlarla ilişkilerde ürkeklik, güven problemleri de ortaya çıkabilmektedir. Kontrol edilemeyen saldırganlık, iştahsızlık ve sindirim sorunları da travma sonucu ortaya çıkabilecek sonuçlar arasında sayılabilir. Bu arada travmalar, çocukların oyunlarına da yansır, travmayla ilgili tekrarlayan oyunlar görülebilir.

Hayalle gerçeği karıştırma

0-3 yaş çocuklarda görülen travma sonrası stres tepkilerinin büyük bölümü; 4-6 yaş aralığındaki okul öncesi çocuklarda da görülebilmektedir.

  • Yatak ıslatma, parmak emme gibi gerileme davranışları
  • Anne-babadan ayrılmama
  • Hayalle gerçeği karıştırma
  • Ani heyecanlanmalar
  • Kaçınma davranışları ve içe kapanma
  • Suçluluk hissetme
  • Kâbuslar görme ve gece korkuları yaşama
  • Tipik davranışların takıntılı bir şekilde tekrarlanması.
  • Dikkat sorunları
  • Kaygılı bir ruh hali
  • Hayvanlardan ve yabancılardan korkma

Korkutmak çok sakıncalı

Çocuklar, yaşadıkları olumlu ya da olumsuz yaşantıları ve duygularını hemen oyunlarına yansıtıp bunu bir tür ifade aracı olarak kullanırlar. Çocukların travmayla ilgili algılarını ve duygularını oyunlarında gözlemek mümkündür. Bu dönemde çocuklar benmerkezcilikten dolayı afetlere, travmatik olaylara kendilerinin neden olduğunu düşünebilirler. Çocuk, yaramazlık yaptığı, anne-babasının sözünü dinlemediği için bu olayın meydana geldiğini düşünmektedir. Bu nedenle çocuklara ‘Yaramazlık yaparsan; evimiz yanar’ gibi şeyler söylemek çok sakıncalıdır.

Okul başarısını düşürür

Okul başarısı düşüp, okula gitmek istemez. Okulda da davranış sorunları yaşamaya başlar. İsyankarlık, saldırganlık ve gevezelik de bunlar arasında yer alır. Tekrarlayan hareketler; yağmur, rüzgâr; şimşek gibi doğal olaylardan korkma; dikkat ve konuşma sorunları da görülmektedir. Erkek çocuklarda silahlara ve savaş oyunlarına ilgi artabilir, vücutlarında ağrılar ortaya çıkabilmektedir.

Travma, ergenleri alkole yöneltiyor

Ergenlerde travma sonrası yansımalar arasında mide bulantısı, kalp çarpıntısı, kolay ağlama, alkol ve/veya madde kullanımına yönelme, suçlu ve çaresiz hissetme, öfke patlamaları, kabuslar görme, anne-babayla çatışma, okul sorunları sıklıkla yer alabiliyor. Hırsızlık ya da saldırganlık, aşırı heyecan ve yerinde duramama, ilişki kuramama, içe kapanma ve halüsinasyonlar görme de bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca gelecek hakkında olumsuz tutumlar, günlük etkinliklere ilgi duymama ve hatta intihar girişimleri de maalesef ergenlerde travma sonrası görülebilen durumlar arasında yer alıyor.

Ebeveynlere 10 öneri

1) Çocuklarla doğal afet (yangın, sel, deprem) hakkında yaş ve gelişim düzeyine uygun biçimde konuşun, dürüst davranın. ‘Tekrar yangın, sel olmayacak’ gibi gerçek dışı ifadeler kullanmayın.

2) Çocuğa yaşanan afetlerin geçici olduğunu anlatın. Sakin davranın ve yetişkinler olarak her zaman yanında olacağınızı belirtin, güvende hissettirin. Ama durumun ciddiyetini inkar etmeyin.

3) Çocuğunuzun bu konudaki duygu ve düşüncelerini anlatmaları için fırsat tanıyın. Yaşananları kendi kelime ve cümleleriyle ifade edilebilmesi için çocuğunuzu destekleyin.

4) Bazı çocuklar için olayları tekrar tekrar anlatmak yaraları sarma sürecinin bir parçasıdır. Onu dikkatle dinleyin, beraber gelişim düzeyine uygun oyun oynayın, resim yapın, hikaye ve masal anlatın.

5) Çocuğunuzun paylaştığı duyguları yargılamayın, hissettiklerinin doğal olduğunu anlatmaya çalışın.

6) Fiziksel temas düzeyinizi artırın. Çocuğunuzun bedensel sınırlarına ve ihtiyaçlarına saygı duyarak, çocuğunuza sarılın ve sevginizi gösterin.

7) Çocuklar etraflarındaki yetişkinleri örnek alır. Bu nedenle kendi duygu, düşünce ve davranışlarınızın farkında olun, sakin ve iyimser kalmaya gayret edin. Güçlük yaşıyorsanız bir uzmandan destek alın.

8) Çocuklara medyada sık yer alan afet haber ve programları izletmeyin. Çocuğun yanında söylediklerinize çok dikkat edin. Onlar düşündüğünüzden çok daha fazlasını duyar ve anlarlar.

9) Evdeki olağan yaşam döngüsünü sürdürmeye çalışın. Aile üyelerinin bir arada olmasına özen gösterin. Çocuğun bir an önce düzenli ve programlı bir gündelik yaşama girmesini sağlayın.

10) Travma sürecini atlatmasını sağlamak için çocuğunuza yaşına uygun görevler verin. Bu, aile içinde dayanışma duygusunu artırır, çocuğun da kendisini güvende hissetmesini sağlar.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir