- Kahve Dünyası ve Cem Yılmaz’dan Yeni Reklam Kampanyası - 7 Aralık 2024
- Flormar ‘Metaglam’ ile yaratıcılığının sınırlarını keşfet! - 7 Aralık 2024
- Dünya Türk Kahvesi Günü Beta Yeni Han’da kutlandı - 7 Aralık 2024
Mucizevi tek bir besin yoktur
Bağışıklık sistemini ayakta tutarak, salgın hastalıklardan korunmanın en önemli yollarından biri, ‘besin’ tüketiminden geçiyor. Tek bir besinin koronavirüs veya bir başka hastalık üzerinde mucizevi iyileştirici etkisinin olmadığının altını çizmekte fayda var. Her gıdanın kendine özgü besleyiciliği var. Ne kadar çeşitli beslenirsek, bağışıklığımızı o kadar güçlü tutabiliriz.
A, C, E vitaminleri ile çinko minerali öne çıkıyor
Besin öğelerini, gıdaların içerisine saklanmış süper kahramanlar olarak düşünebiliriz. Bağışıklık sistemi söz konusu olduğunda ön plana çıkan öğeler ise A, C, E vitaminleri ile çinko minerali. Omega-3 yağ asitleri de yine immün sistemin en güçlü destek kuvvetlerinden. Mevsime uygun beslenerek bu besin öğelerini, kolaylıkla bağışıklık sistemimize sunabiliyoruz.
A vitaminin özellikle solunum sistemi yolu enfeksiyonlarından koruyucu etkisi kesin olarak kanıtlandı. Hayvansal kaynakları arasında karaciğer, yumurta, süt ve tereyağı yer alıyor. Bitkisel olarak ise koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı) ile turuncu renkli (havuç, kış kabağı) sebzeleri sayabiliriz. Etrafınızda soğuk algınlığı geçiren insan sayısının artmasını takiben yeşil, sarı ve turuncu renklerin de beslenmenizdeki hakimiyetinin artması gerektiğini unutmayınız. A vitamini karaciğerde depolanabildiğinden, besin takviyesi olarak bilinçsiz tüketilmesi de zehirlenmelere yol açabilir.
Çinko güçlü bir antioksidan mineraldir. Dolayısıyla bağışıklık sisteminin güçlenmesinde veya güçsüz düşüp hastalandığımızda daha hızlı toparlanmamızda önemli rol oynar. Besinsel çinko kaynakları arasında kırmızı et başta geliyor. Yağlı tohumlar (özellikle kabak çekirdeği) ve koyu yeşil yapraklı sebzeler de çinko açısından zengindir.
İki mandalina günlük C vitamini ihtiyacını karşılayabilir
En temel koruyucularımızdan C vitaminini, suda eriyen ve vücudumuzda depolanamayan bir vitamin olduğu için günlük alınmalı. Hayvansal besinler C vitamini açısından oldukça zayıf, hatta birçoğunda neredeyse hiç yok. Yetişkin bir bireyin günlük ortalama 90 mg C vitamini alması gerekiyor. 2 küçük boy mandalina 85 mg, 1 orta boy portakal 115 mg, 1 adet kivi 75 mg, 3 sivri biber 110 mg C vitamini içeriyor.
Sabah kahvaltıda 3 adet yeşil biber ve gün içinde 2 adet mandalina tüketerek, günlük C vitamini ihtiyacı karşılanabiliyor. Emziren annelerin C vitamini ihtiyacı, diğerlerine göre daha yüksektir. Yoğun stres yaşayanlar, alkol ve sigara tüketenler, ateşli ve viral hastalıklara yakalananlar, antibiyotik ve ağrı kesici kullananlar daha fazla C vitamini tüketmeli.
Yeterli su tüketimi ve uyku önemli
Yeterli su tüketimi, bağışıklık sisteminin sorunsuz çalışması için önemli. Maalesef kış aylarında su tüketimi azalıyor. Ancak özellikle enfeksiyon durumlarında su tüketimine özenli gösterilmeli. Kronik yorgunluk da hastalık riskini artıran faktörlerden biridir. Beslenmenize gösterdiğiniz özeni günlük uyku düzeniniz için de göstermeniz sistemin tüm çarklarının doğru çalışması için gerekli.
Bilinçsiz yapılan diyetler bağışıklık sistemini zayıflatır
Bilinçsizce uygulanan, yeterli ve dengeli olmayan beslenme programları, özellikle çok düşük kalorili şok diyetler; metabolizmayı her anlamda hırpalar ve sizi hastalıklara açık konuma getirir. Düşük kalorili diyetler, yeterli besin öğesi desteğini sağlamadığından bağışıklık sistemini zayıflatır. Kısa vadede hızla kilo vermek amaçlanarak gereksiz besin kısıtlamaları yapılan diyetlerde arka planda bağışıklık sisteminizi zayıflattığınızı unutmayınız.