Çocuklar depremin yaratacağı travmayla nasıl başa çıkabilir?

Deprem geçti, bitti demek çözüm değil

Depreme maruz kalan çocukların ruh sağlığı büyük önem taşıyor. Depremi yaşayan ya da medya kanalları aracılığıyla maruz kalan çocuklar, depremin nasıl gerçekleştiğini zihinlerinde işleyemiyor. Bu belirsizlik endişe ve kaygı yaratabiliyor.

Dr. Selenga Gürmen

Özyeğin Üniversitesi Çift ve Aile Merkezi (ÖzÜÇAM) Koordinatörü Dr. Selenga Gürmen, ailelere önemli tavsiyeler verdi:

Çocukların yaşadıkları korku ve panik duygularının doğal olduğunu onlara anlatmamız gerekiyor. Depremin tekrarlanabilen bir doğal afet olduğunu yaşlarına uygun olarak anlatmak önemli. Çocukları geçiştirmek, geçti bitti demek gerçekçi değildir. Ayrıca çocukların işlemesi gereken duyguları bir kenara itmemize sebebiyet verebilir.

Altını ıslatıp, parmağını emebilir

Aileler çocuğun travma öncesi düzenini tekrar kurmaya özen göstermeli. Büyük bir travma sonrası çocuklar altını ıslatma, parmak emme gibi daha erken gelişimsel döneme ait davranışlarına geri dönebilmektedir. Bu durumda aileler çocuklarına sorumluluklar vermeli. Çocuğu kendi hayatıyla ve aileyle ilgili konularda karar almaya teşvik etmeli.

Geçmeyen endişe ve korku hali, bebeklik davranışlarına dönüş, okulda ve evde davranış bozuklukları, uyku bozukluğu, ergenlikteyse sağlıksız seksüel yatkınlık, kendini ve başkalarını tehlikeye atacak şiddet davranışları varsa acilen bir uzman ile görüşün.

Öğretmenlere de görev düşüyor

Çocuklara deprem gerçeğini ve hazırlık yapmalarının ne kadar önemli olduğunu açık açık anlatın. Bilinçlendirme açısından deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri aktarın. Hatta birlikte deprem çantası hazırlayın. Evdeki büyük eşyaları çocuklarının yardımıyla sabitleyebilir. Depremin yaratacağı olumsuzluklara karşı önlemler alabilirler. Merhamet ve yardımlaşma duygusunu desteklemek amacıyla deprem bölgesine yardım kutuları hazırlama görevi verin.

Maruz kaldığı görüntüler nedeniyle çocuklarda korku, aile bireylerinden ayrıldığında rahatsızlık, evden çıkmak istememe gibi sorunlar olabilmektedir. Bu durumda bir psikologla iletişime geçin. Gerekirse bir terapi süreci başlatın. Bu aşamaya aile ve çocuğun öğretmeni de dahil olmalı.

Kendimizi iki hafta boyunca gözlemleyelim

Yetişkinler olarak iki hafta boyunca kendimizi gözlemleyelim:

  • İki haftanın sonunda büyük endişe, uyku ve yeme bozukluğu, kalp çarpıntısı devam ediyorsa
  • Kendimizi büyük bir umutsuzluk ve buhran içinde hissediyorsak
  • Her an tekrar aynı travmayı yaşayacağımızı düşünüp günlük hayatımızı erteliyorsak mutlaka bir uzmandan yardım almalıyız.



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir