Hareketsiz yaşam ‘oturma hastalığı’nı beraberinde getirdi

Bulaşıcı hastalıklardan daha tehlikeli

Covid-19 nedeniyle giderek artan hareketsiz yaşam tarzı sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bulaşıcı hastalıklardan daha tehlikeli olan bu duruma ‘Oturma Hastalığı’ denmektedir. Kişiler oturmayı zararsız gibi görse de rakamlar tehlikeyi ortaya koymaktadır.

Dünyada her yıl 3.2 milyon kişi, fiziksel hareketsizlik nedeniyle yaşamını yitirirken; pandemi sürecinin de etkisiyle bir insanın her gün ortalama 12 saatini oturarak geçirdiği gözlemleniyor.

Dr. Nurten Küçükçakır

Çağımızın en büyük sorunları arasında yer alan ‘Hareketsiz Yaşam Tarzı’ başta yüksek tansiyon olmak üzere birçok fiziksel ve psikolojik sorunun da temelinde yer alıyor. Salgın sürecinde ise değişen hayat tarzımız bu durumu daha tehlikeli boyutlara getirdi.

Oturma hastalığı, tıpta günde 8 saatten fazla oturan, hareketsiz kalan kişileri tanımlamak için kullanılan bir terim.  Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, “Oturma süresi üzerine yapılan araştırmalar, gün içinde gerekli miktarda egzersiz yapsanız bile, uzun süre hareketsiz kalmanın hastalık riskinizi artırabileceğini gösteriyor. 7’den 70’e herkesi etkileyen bu durum pandemi sürecinde daha çok arttı” dedi.

Sağlıksız beslenmeye dikkat!

Bu durumun obezite gibi birçok sağlık sorununu da tetiklediğini belirten Diyetisyen Gülşah Bozkurt, “Uzun süre hareketsiz kalındığında bağışıklık sistemi de düşüyor. Bu hastalıklardan korunmak ve bağışıklığımızı kuvvetlendirmek için:

  • Paketli gıdalardan uzak durmak
  • Sebze-meyve tüketimini artırmak
  • Haftada 1-2 kere mutlaka balık yemek
  • Günde en az 2 litre su tüketimine özen göstermek
  • Şeker ve tuz tüketimini minimuma indirmek

gerekmektedir.  Beslenme şeklimizin sağlıklı bir hal alması ile aşırı kilo ve obeziteyle birlikte gelişen kronik hastalıklar büyük ölçüde önlenebilmektedir. Bu noktada bireylerin doğru bilgiye ulaşması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

Fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar bağlantılı

Hareketsiz yaşam tarzı sadece fiziki rahatsızlıkları değil depresyon, anksiyete, stres, uykusuzluk ve bilişsel problemleri de beraberinde getiriyor. Psikolog Merve Güleç ise bu konuda şu bilgileri verdi:

Depresyon, kronik bedensel hastalıklarla en sık görülen ruhsal bozukluktur. Yaşam boyu yaygınlığı erkeklerde yüzde 5-12, kadınlarda yüzde 10-25 olarak bulunmuştur. Depresyonun en temel belirtilerinden birisi ise enerji kaybıdır. Kişilerin genelde halsizlik, enerjisizlik ve yorgunluk yakınmaları vardır.

Birey bu süreci uzun süreli yaşıyorsa, muhakkak bir uzmandan destek almalıdır. Depresyon tedavisinde psikoterapinin yanında fiziksel aktivite de etkilidir. Fiziksel aktivitenin stresi azaltma, dikkati artırma ve bilişsel problemlerde iyileştirici etkisi göz ardı edilmemelidir. Unutulmamalıdır ki; bedenimizi iterken, zihnimizi geliştiririz. Bilincimizi, duygularımızı, düşüncelerimizi değiştirmek ve geliştirmek; irademizi ve kendi kaderimizi tayin etmek için harekete geçmeliyiz.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir