Sağlıklı Kalpler ile Geleceğe Türk Kardiyoloji Derneği; 29 Eylül Dünya Kalp Gününde kalp ve damar hastalıklarına karşı korunma konusunda uyardı… Az hareket etmek, yüksek ve yüksek kolesterol, kontrolsüz şeker hastalığı, kilo fazlalığı ve sigara kullanımı; kalp damar hastalığının başta gelen nedenleridir. Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Vedat Aytekin, “Tansiyon, kolesterol, şeker, sigara, hareketsizlik ve
Kalp hastalarına koronavirüs aşısı uyarısı Koronavirüse karşı korunmanın en etkin yollarından biri aşı olmaktan geçiyor. Bu süreçte pek çok kişi aşının kalp üzerine etkilerini merak ediyor. Bilimsel çalışmalara göre, Covid-19 virüsüne karşı özellikle kalp hastalarının aşılanması büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sabri Demircan, ’29 Eylül Dünya Kalp Günü’nde, koronavirüs aşılarının
‘Hastalarıma aşı olmalarını öneriyorum’ Covid’e kalp damarları tıkalıyken yakalanan ve kalp krizi geçiren hastaların şikayetleri özellikle akciğer şikayetleri ile karıştığı için daha geç teşhis ediliyor. Covid geçirdiklerinden dolayı akciğerleri bir açık kalp ameliyatını kaldırabilecek durumda olmadığından; mini by-pass denilen kapalı kalp ameliyatı öneriliyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Barış Çaynak; “Aşının kalbe zararı
Spor yaralanmaları kıkırdak hasarına neden olabilir Spora bağlı gelişen kıkırdak yaralanmalarının, donörden kıkırdak nakli ile tedavisi mümkün. Kıkırdak hasarı nedeniyle spordan uzaklaşan NBA sporcularıyla yapılan bir araştırmada; yüzde 80’inin kıkırdak nakli tedavisinin ardından hasarlanma öncesi performansla spor hayatına dönebildikleri ortaya çıktı. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Meriçen, sık görülen yaralanmalardan
Ofis hastalıkları artık evimize taşındı! Bilgisayar kullanmak, akıllı telefon ile mesaj yazmak, ağırlık kaldırmak gibi her gün aynı şekilde, üstelik devamlı yaptığımız işler; el, kol ve omuzlarımızdaki dokuların yıpranmalarına neden oluyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Arel Gereli, normalde vücudumuzun kas yıpranmalarını tamir edebildiğini belirterek, “Ancak hareketlerin sık tekrarlanması nedeniyle yıpranma
Kanlı kusmanın 5 önemli nedeni Kanlı kusma olarak bilinen hematemez, birçok soruna bağlı olarak ortaya çıkıyor. Sindirim sistemindeki herhangi bir bölgede başlayan kanamaya endoskopi ve ilaçlarla müdahale edilemediğinde; hayati tehlike söz konusu olabiliyor. Bunun için kanlı kusmanın neden kaynaklandığının belirlenmesi hayati önem taşıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, kanlı kusma ve
Kişi günlük yaşamını devam ettiremeyecek duruma gelebiliyor Hafızayı, düşünmeyi ve davranışı etkileyen bir bunama türü olan Alzheimer hastalığında en büyük risk faktörü kişinin yaşı… Yaşam süresinin uzamasıyla da her geçen gün görülme sıklığı artan demanstan 2050 yılında 2.3 milyon kişinin etkilenmesi öngörülmektedir. Erken yaşta uygulanmaya başlayan pratik önerilerle Alzheimer’ı önlemek bazı hastalarda mümkün. Memorial Şişli
İdrar kaçırma sorunu sosyal hayatı da etkiliyor Ürolojik şikayetleri olanların doktora başvurmayı ihmal etmelerinin en önemli nedenleri; utanma ve yakınmaları göz ardı etmeleri. Prostat kanseri ve ürolojik hastalıklarla ilgili olarak insanları bilinçlendirmek amacıyla ilan edilen ‘Dünya Üroloji Haftası’ süresince; kamuoyunda farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim
Philadelphia (Ph) kromozomunun neden olduğu bir hastalık Nedeni tam olarak bilinemeyen Kronik Myeloid Lösemi (KML) bir çeşit kan kanseri hastalığı. Ülkemizde yaklaşık 8-10 bin arasında KML hastası bulunmaktadır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, İç Hastalıkları ve Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güray Saydam, 22 Eylül Dünya Kronik Miyeloid Lösemi Farkındalık Günü nedeniyle hastalık
‘Ölüme yol açabilecek hastalıkta antibiyotik en önemli silahtır’ 2000 ve 2015 yılları arasında tüm dünyada antibiyotik tüketimi yüzde 65 artarak; 21.1’den 34.8 milyar günlük doza ulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Türkiye giderek artan antibiyotik tüketimi ile bin kişi başına 38.18 tanımlanmış günlük dozla; üçüncü en yüksek antibiyotik tüketicisi olmuştur. Oysa bilinçsiz tüketim, kanser riskini artırmaktadır.
