Akciğer hastalıklarından ölümleri azaltmak mümkün mü?

Türkiye Solunum Koalisyonu’dan önemli uyarılar

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım, akciğer enfeksiyonları, solunum yetmezliği, akciğer kanseri ve sertleşmesi gibi pek çok hastalığı içeren solunum sistemi hastalıkları; Türkiye’de tüm ölümlerin arasında üçüncü sırada geliyor. Solunum sistemi hastalıkları nedeniyle 2022 yılında Türkiye’de 70 bine yakın kişi yaşamını kaybetti. Kanser nedeniyle gerçekleşen ölümlerin yaklaşık üçte birini ise solunum sistemi ilişkili kanserler oluşturuyor.

Tüm dünyada yaklaşık 700 milyon kişi solunumsal hastalıklardan etkilenmekteyken bu rakam Türkiye’de 10 milyona yakın.

Türk Toraks Derneği ve Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği önderliğinde bir araya gelen 17 uzmanlık derneği ve 6 hasta derneğinden oluşan ‘Türkiye Solunum Koalisyonu’; hem ulusal akciğer sağlığını iyileştirmeyi hem de bu durumdan kaynaklanan toplumsal ve ekonomik yükü azaltmayı hedefliyo. Koalisyon; ulusal solunum stratejileri oluşturmak; uygulanmasını teşvik etmek ve izlemek yoluyla ulusal akciğer sağlığını korumayı hedefliyor. 2030 yılı sonu itibariyle akciğer hastalıklarından ölümleri üçte bir oranında azaltmayı amaçlıyor.

Türkiye Solunum Koalisyonu, bu senenin teması olarak belirlenen: ‘Önlemlere ve tedaviye herkes erişsin. Fırsat eşitliği sağlansın!’ konusu üzerinde duruyor. Koalisyon ilk etkinliğini İBB katkılarıyla Müze Gazhane Etkinlik Alanında, Pazar yerinde 27 Eylül 2023 Çarşamba günü 13.00-19.00 arasında gerçekleştirecek. Etkinlik kapsamında; halk seminerleri, solunum fonksiyon test ölçümleri, bisiklet ergometrisi ve solunum sağlığına yönelik egzersiz eğitimleri halka ücretsiz olarak sunulacak. Uzman doktorlar, hasta ve hasta yakınlarının, hastalıklarının tanı ve tedavi süreçleri konusunda söyleşiler yaparak soruları yanıtlayacak.

Türkiye Solunum Koalisyonu, önem taşıyan 3 sorunun yanıtlarını şöyle paylaştı:

1-Solunum sistemi hastalıkları için risk faktörleri nelerdir? Nasıl önlem alabiliriz?

Solunum sistemi hastalıklarının altında yatan temel risk faktörleri; yoksulluk, erken çocukluk dönemi enfeksiyonları, yetersiz akciğer gelişimi, tütün dumanına maruziyet (aktif ve pasif sigara içimi), hava kirliliği, mesleki maruziyet, sağlık hizmetlerine erişimdeki yetersizlik, genetik ve obezitedir. Fakat ülkemizde bu risk faktörlerine karşı etkili bir kontrol programı uygulanamamaktadır. Solunum sistemi hastalıkları; toplumun en yoksul kesiminde, en zengin kesimine göre yaklaşık 5 kat fazla görülmektedir.

Avrupa’da 2010-2020 yılları arasında sigara kullanım oranı artan tek ülke Türkiye’dir. 2009-2019 yılları arasında 27 Avrupa ülkesinde hava kirliliğine bağlı erken ölüm oranlarında %23 azalma gerçekleşti. Türkiye’de bu konuda bir azalma sağlanmamıştır. Hava kirliliğine bağlı erken ölümleri önleme açısından Türkiye, Avrupa’nın en başarısız üçüncü ülkesidir. Hava kirliliği, insan sağlığını olumsuz yönde etkilerken, bir yandan da iklim krizine sebep olabilmektedir.

Vücut kitle indeksi incelendiğinde; 15 yaş ve üstü obez bireylerin oranı 2022’de %20,2 oldu. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında en az fiziksel aktivite-spor yapan ülkedir.

Bu çerçevede, Türkiye’de tütün kontrol çalışmalarının güçlendirilmesine ihtiyaç var. Termik santralleri kapatması, fosil yakıtlardan çıkış takvimini ilan etmesi, kömür ve madenciliğin doğayı tahrip etmesine son vermeli. CO2 emisyonlarını azaltması ve iklim eylem planı ve yasasının çıkartılması gerekmektedir.

2-Solunum sistemi hastalıklarının erken tanısı nasıl olabilir? Etkin tedavi için ne yapılmalıdır?

Solunum fonksiyon testleri, akciğer fonksiyonlarını değerlendirmekte kullanılan temel bir tetkiktir. Türkiye’de bu testlere ulaşım, uygun, nitelikli, standardize testlerin yapılması konusunda çok ciddi sorunlar var. Bu uygulamanın sağlıklı yapılamaması, hastalıkların tanısının konmasında ve takibinde ciddi sorunlara sebep olmaktadır.

Solunum sistemi hastalıklarında enfeksiyöz kökenli sorunlara bağlı mortalite ve morbiditede azalma gözlenmektedir. Ancak tüberküloz küresel bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Ülkemizin artan göçmen yükünün buna katkısı olmuştur.

Tüm topluma eşit, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti sağlayan bir sistem temel önceliğimizdir. Solunum sistemi hastalıkları açısından, nitelikli solunum fonksiyon testine erişim artırılmalı. Bu uygulamanın standardizasyonuna yönelik eğitim programları düzenlenmelidir. Hastalıklar için muayene süresi her hasta için en az 20 dakika olacak biçimde düzenlenmelidir.

3-Solunum sağlığı konusunda Türkiye verileri yeterli mi?

Hastalıkların sıklığı, risk faktörleri ile tanı ve tedavi konusunda yeterli güncel veri yok. Bu hastalıkların epidemiyolojik özelliklerini araştırmak için saha çalışmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve SGK kurumunda bulunan veriler araştırmacılara açık hale getirilmelidir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir