Alzheimer hastasıyla yaşarken nelere dikkat etmelisiniz?

Alzheimer hastasıyla zıtlaşmaktan kaçının

Alzheimer tedavisinde hastaya doğru yaklaşım için en önemli ilk adım; bunun bir hastalık olduğunu kabul etmek ve hastayı suçlamamak.  Medical Park Gebze Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Şerife Deniz Ak Tura; “Yaşlandı, inatçı oldu, takıntılı oldu, onun için böyle yapıyor, insan bu kadar da unutmaz ki, herhalde dikkat çekmek için yapıyor diye düşünmek hastalara yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biridir. Alzheimer, tamamen organik kökenli bir beyin hastalığıdır” şeklinde konuştu.

Zıtlaşmak hezeyanlarını tetikleyebilir

Hasta örneğin akşama doğru ‘Burası benim evim değil, evime gideceğim, akşam oldu, annem bekliyor’ diyebilir. Hatalı davranış şekli, ‘Doğru, annen bekliyor, evine gitmelisin. Hadi evine götüreyim’ demektir. Çünkü burada hastanın hezeyanını destekleyen bir tutum söz konusudur. Bunun sakıncası, hasta birden ‘Ama benim annem ölmüştü, hatta cenazede sen de vardın, sen bana yalan söylüyorsun’ diyebilir ve size güvenini kaybedebilir.

İkinci hata ise ‘Sen deli misin? Annen öleli 30 sene oldu. Otur yerine’ diyerek onunla zıtlaşmaktır. En sağlıklı yaklaşım biçimi, önce hastayı sakin bir şekilde gerçeğe döndürmeye çalışmaktır. Bu işe yaramazsa da mümkün olduğu kadar hastanın dikkatini başka bir yöne çekmektir. Örneğin önce, ‘Bak burası senin evin. Hatta bunu da sen almıştın’ demek, olmazsa da ‘Belki şu an kafan karıştı, gel istersen önce bir şeyler içelim sonra tekrar konuşuruz’ yaklaşımını denemek, zıtlaşmaktan kaçınmaktır. Israrla eşyasının çalındığını iddia eden hastaya da ‘Belki bir yere koymuşsundur, istersen birlikte bakalım’ şeklinde yaklaşılabilir.

Bugün hangi gün diye sormayın

Alzheimer hastalığında bulmaca çözmek gibi keyif alınarak yapılan aktivitelerin beyne faydası daha yüksektir. Sohbet de hastalar için muhteşem bir zihin egzersizidir. Ayrıca sohbet içerisinde birçok bilgiyi aktif tutabilirsiniz. Sohbet içinde güncel olayları aktarabilirsiniz. Hastanın durumu çok ileriyse mevsimi, günü, yılı sohbet içerisinde bir konuya bağlayarak söyleyebilirsiniz. Lütfen ‘Bugün günlerden ne? Hangi yıldayız?’ gibi sorulardan kaçının. Hastada daha çok kaygı yaratırsınız. Onun yerine ‘Aaa bak çarşamba da ne çabuk geldi. Yarın da perşembe pazarı var aklımızda olsun da alınacaklar var’ gibi. Asla hastayı test ediyor gibi davranmayın.

Gündelik işinize yardım etmesini isteyebilirsiniz

Hastayla birlikte çeşitli hobilerin de yapılabilir. ‘Anneciğim/babacığım arkadaşlarım boyama yapmaya başlamış. Çok iyi geliyormuş ve stresi alıyormuş. Ben başladım. Bana eşlik eder misin, çok eğlenceli olur’ diyebilirsiniz. Bunun dışında sizin yaptığınız işe yardım etmesini de isteyebilirsiniz. Örneğin yemek yapıyorsanız, verin eline fasulyeyi kırsın ama bunu yine ‘Anneciğim sen çok güzel kırıyorsun, ben senin gibi yapamıyorum. Yardım eder misin?’ şeklinde yapın.

Gençliğinde sevdiği müzikleri dinletin

Alzheimer hastasıyla her gün yürüyüş yapmak, onu sık sık dışarı çıkararak bir parkta oturmak; hem ortamın değişmesini hem de diğer insanlarla temas kurmasını sağlayarak olumlu sonuçlar verebilmektedir. Müzik dinlemek, özellikle hastanın gençlik yıllarının popüler şarkıları, hastalık boyunca uzun süre sürdürülebilir.

Kalbiniz için iyi olan beyne de iyi gelir

  • Yüksek tansiyonu ve kolesterolu düşürün.
  • Diyabetinizi tedavi edin.
  • İdeal kilonuzda kalın.
  • Yeterli ve dengeli beslenin.

Bunları yaptığınızda Alzheimer hastalığının riski sıfıra inmiyor ama göreceli olarak azalıyor. Başka ilginç bir gözlem de; işinde ön planda beynini kullanarak çalışan insanlarda Alzheimer hastalığının riski, vücudunu kullanarak çalışanlara göre daha az. Yani beyni kullanmak belli ölçüde Alzheimer hastalığına karşı koruyor.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir