Bebeklerde en sık görülen besin alerjisini biliyor musunuz?

İnek sütü protein alerjisi

Besinlere karşı vücudun verdiği normal dışı reaksiyon olan alerji; 0-2 yaş arasında en çok inek sütü ve inek sütü içeren besinlere karşı görülüyor. Anne sütünün yetmediği durumlarda tercih edilen inek sütü ve inek sütü içeren bebek mamalarına karşı önlem almak mümkün mü?

Çocuk İmmunoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Ülker Tamay ve Prof. Dr. Bülent Enis Şekerel; ailelere besin alerjisi konusunda tavsiyelerde bulundu:

Annelerin stresli olması veya yetersiz beslenmesi durumunda anne sütü üretimini sağlayan hormonların salgılanmasında bozukluklar; anne sütü miktarında azalma ve sorunlar ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Bülent Enis Şekerel, “Ama anne sütü yetmediğinde veya anne sütü çocuğa verilemediğinde; onların yerine mama dediğimiz ürünler kullanıyoruz. Bu ürünlerin anne sütü gibi besleyici olabilmeleri için yüksek kalitede olmaları gerekiyor. Sonuçta keçi veya inek sütü kullanılarak bebekler için uygun nitelikte besleyici bir formül oluşturuluyor” dedi.

Hipoalerjenik mama öneriliyor

İnek sütünün içindeki proteinin; koyun veya keçi sütüyle de çapraz reaksiyon gösterebileceğini ve benzer alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini belirten Şekerel, “Beslenmenin en önemli günleri ilk bin gündür. O dönemde çocuklarda besin alerjisi olduğunda çok büyük sorunlarla karşılaşıyoruz. Bir çocuğun inek sütü protein alerjisi varsa, o çocuk keçi veya koyun sütünü de yüzde 99 ihtimalle tüketemiyor. Onun yerine hipoalerjenik mama denen, alerjenitesi azaltılmış; bu bebeklerin beslenmesi için özel olarak geliştirilmiş bir mama vermeyi tercih ediyoruz” şeklinde konuştu.

İnek sütü alerjisinin, üç yaşına kadar iyileşebildiğini ancak bazı vakalarda devam edebildiğini söyleyen Prof. Dr. Zeynep Ülker Tamay; “Neredeyse 10 çocuktan iki tanesinde daha ileriki yaşlara kadar devam edebiliyor” açıklamasını yaptı.

‘Tünelin ucunda ışık var’

Çocuğun inek sütüne karşı ani bir reaksiyon göstermesi durumunda ailenin dikkatli olup; verdiği mamayı kesmesi ve doktoruna danışması gerektiğini söyleyen Prof. Şekerel, şu bilgileri verdi:

“Çocukta çoğunlukla kusma şeklinde bir tepki gelişiyor. Bu durum, vücuda giren alerjik proteini atmak için gösterilen bir reaksiyondur. Kusmayı durdurma çabası içinde olmamamız gerekiyor. Tehlikeli bir reaksiyon görüldüğü durumlarda; özellikle solunumu ya da dolaşım sistemini etkiliyorsa, yani çocukta öksürük, ses kısıklığı, nefes darlığı, göğüsten gelen hırıltı gibi şikayetler veya tansiyonun düşmesine bağlı çocuğun renginin birden soluklaşması gibi bir durum varsa, hızlı bir şekilde en yakındaki sağlık kurumuna gidilmelidir. Annelere bu süreçte, doktorlarıyla iletişim halinde olmalarını öneriyorum. Cesaretli olmalarını, hekimlerini dinlemelerini ve gelecek adına umutlu olmalarını istiyorum. Unutmasınlar, tünelin ucunda bir ışık var.”




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir