Prostat kanserinde fokal tedavi yöntemleri nasıl uygulanıyor?

Klasik tedavilerin dezavantajları fokal tedavilere eğilimi artırdı

Prostat kanseri tanısı alan hastalar için günümüzde birçok tedavi seçeneği var. İlerleyen teknolojiye paralel olarak gelişen fokal tedavi teknikleri; gerek tümörü yok etmedeki başarısı gerekse minimal yan etkileri ile prostat kanseri tedavisinde kullanılıyor.

Prostat içerisinde daha önce MR ve MR-füzyon biyopsi ile tespit edilen tek veya birkaç odaktaki yerleşimli prostat kanserinin ameliyatsız tedavisinde; HIFU (High Intensity Focused Ultrasound) ve Nanoknife /IRE Ablasyon işlemleri tercih ediliyor.

Bu işlemlerin detaylarını Liv Hospital Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Tüken anlattı:

Prostat kanserinin klasik tedavisinde yıllardır uygulanan; prostat bezinin ameliyatla tamamının çıkarılması (Radikal Prostatektomi) veya radyoterapidir. Bu iki tedavi yönteminin en sık görülen yan etkileri sertleşme bozuklukları ve idrar kaçırmadır. Yan etkilerden kaçınmak ve tümörden kurtulmak için tüm dünyada fokal tedavilere eğilim artmıştır.

Fokal tedavilerin avantajları

  • Ameliyatsız bir işlem olması
  • Herhangi bir kesi, yara izi olmaması
  • Sertleşme ve idrar kaçırma gibi yan etkilerin klasik tedavilere göre çok daha nadir görülmesi
  • Organ kaybına neden olmaması
  • Kolay uygulanabilirliği
  • Günlük yaşama ve sosyal hayata erken dönüş sağlaması

HIFU tedavisi hangi hastalar için uygundur?

HIFU, prostat kanserinde sadece kanserli prostat dokusunun yakılarak yok edildiği; prostatın tamamının alınmasına gerek olmayan bir yöntemdir. Bu yöntemde yüksek enerjili ses dalgaları ile kanserli dokular yok edilmektedir. Lokalize prostat kanseri yani kanserin henüz tamamının prostat dokusu içinde olup; çevre dokuların salim olduğu evrede HIFU tedavisi uygulanmaktadır.

Prostat kanserinde gereğinden fazla tedavi durumları (overtreatment) görülmektedir. Daha az invazif ve yeterli tedavilere ihtiyaç çok yüksek düzeydedir. Bu nedenle de prostatta tek odakta düşük riskli tümörü olan hastalara bu tip bir tedavi stratejisi uygulamak tercih edilmektedir.

Amaç tek odaklı, lokalize prostat kanseri vakalarında nokta atışı ile kanserli dokunun yok edilmesidir. Sadece kanserli dokunun yok edilmesi, geri kalan normal prostat dokusunun korunmasının sayesinde idrar tutmayı sağlayan sfinkter fonksiyonu ve seksüel performans korunmaktadır.

HIFU tedavisi nasıl uygulanır?

HIFU işlemi, genel anestezi altında yapılan, non-invazif, tek seansta bitirilen bir tedavidir. İşlemde rektuma yerleştirilen ve açılı piezoelektrik kristal içeren kaşık şekilli bir aplikatör ile yayılan ultrasonografik dalgaları bir noktaya odaklayan ultrasonik tarayıcı kullanılmaktadır. Aplikatörlerin HIFU ateşleme sıralaması, yoğunluğu ve süresi her vaka için özeldir.

Aplikatörlerin işlem esnasındaki intrarektal pozisyonu 3 boyutlu olarak bilgisayarlı algoritmayla belirlenmektedir. Ölçümler 3 boyutlu görüntü ile kontrol edilip, düzeltilmektedir. Tedavi planına göre her lezyon için otomatik ve anlık gerçek zamanlı ultrasonik görüntüleme yapılmaktadır. Böylece HIFU uygulamasında en yüksek intraoperative keskinlik sağlanmaktadır.

Nanoknife /IRE Ablasyon

Nanoknife/IRE yeni ve güncel bir uygulamadır. Nanoknife/IRE tedavisi düşük enerjili elektrik atımları (LEDC) kullanarak hücre zarında defektler (porlar) oluşturur. Bu yöntemde, dokuya kısa süreli ancak çok yüksek elektrik akımı verilmektedir. Elektrik akımı hedef hücrelerde hemostaz (hücre içi denge) kaybına ve bunu takip eden hücre ölümüne (apoptoz) yol açarak tahribat yaratmaktadır.

Yaratılan tahribata ‘ablasyon’ adı verilmektedir. Prostat içerisinde yerleşmiş sadece kanserli dokular yok edilirken, sağlam prostat dokusu, prostat içerisinden geçen üretra dediğimiz idrar yolu ve cinsel fonksiyonları, idrar tutmayı sağlayan prostat etrafındaki sinirler ve damarlar korunmaktadır.

Nanoknife /IRE tedavisi etkinliği ve güvenilirliği kabul edilmiş en yeni ve güncel Lokalize Prostat Kanseri fokal/odaklanmış ablasyon tedavisidir.

Hastaya hafif bir sedasyon verilerek, prostat bölgesinden özel aparatlar vasıtasıyla ciltten yerleştirilen elektrik akımı ileten iğneler ile işlem gerçekleştirilmektedir. Eş zamanlı ultrasonografi ve daha önceden MR ve MR- füzyon biyopsi ile hastanın tespit edilen tümörlü/kanserli dokuları belirlenmektedir. Tümörlü dokuların bulunduğu alanlara iğneler yerleştirilmektedir. Isı vermeden sadece elektrik akımı ile tümörlü dokular yok edilmektedir. Hastalar aynı gün veya ertesi gün taburcu edilir.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir