Kekemelik tedavisinde erken ve doğru müdahale önemli

Kekemelik bir hastalık değildir!

Kekemeliğin bir hastalık değil, semptom olarak değerlendirildiğini belirten uzmanlar, erken müdahalenin önemine işaret ediyor. Kekemeliğe dikkat çekmek ve kekemelik konusunda doğru bilgiler vermek amacıyla her yıl 22 Ekim, Dünya Kekemelik Günü olarak anılıyor.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Konrot, kekemelik konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Her ne kadar aileler kekemelik davranışlarının ortaya çıkışını travmatik bir olayla açıklama eğiliminde olsalar da, bunu kanıtlayan bir araştırma bulunmamaktadır. Eğer öyle olsaydı, korku ve benzeri psikolojik travma geçiren çocukların çoğunda kekemeliğin ortaya çıkması gerekirdi. Ancak, bunu söylemek, kekemelik ile psikolojik boyut arasında bir ilişkinin olmadığını ifade etmek değildir. Kekemeliğin inatçı bir biçimde ileriki yaşlarda da devam etmesi, etkilenen kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkileyecektir. Örneğin kekelemekten rahatsız olan bir öğrencinin bildiği halde sınıfta parmak kaldırmaması, insanlarla konuşarak etkileşime girmekten kaçınması gibi durumlar, psikolojik boyut arasındaki ilişkinin yönünü daha açık göstermektedir.

En çok 2-5 yaşlarında ortaya çıkıyor

Genelde gelişimin en hızlı olduğu erken dönemde, 2-5 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Daha sonraki yaşlarda (ergenlik-yetişkinlik dönemlerinde) ortaya çıkması çok nadirdir. İleriki yaşlarda ortaya çıkan davranışları iki grupta ele alınabilir. Birinci grupta da üç olasılıktan söz edilebilir. Birinci olasılık, kökeni erken dönemde olmasına karşın, ileri dönemlerde ortaya çıkan kekemelik davranışlarıdır. Bazı durumlarda erken dönemde gözlenen ve terapi ya da kendiliğinden geçen, artık fark edilmeyen davranışların sonraki yaşlarda tekrar ortaya çıkması olasılığı da bulunmaktadır. Bir başka olasılık da davranışlarını ‘içselleştirmeyi’ öğrenen kişilerin stres altında bunu saklamayı becerememeleridir.

İkinci grupta ise kafa travması, inme, merkezi sinir sisteminin dejenerasyonu, beyin tümörü, beyin ameliyatı, ilaç etkisiyle beyinde meydana gelen fonksiyon bozuklukları gibi durumlarda gözlenen edinilmiş kekemelik olguları bulunmaktadır.

Erken dönem kekemelik kendiliğinden geçebiliyor

Araştırmalar gelişimsel (erken dönem) kekemeliğin başladığı andan itibaren altı ay ile iki yıl içerisinde kendiliğinden geçebileceğini göstermektedir. Ancak, erken dönemde yönetimine yönelik hiçbir girişimde bulunulmaması halinde, inatçı bir biçime dönüşme, ileriki yaşlarda da devam etme olasılığı yüksektir. Kekemeliğe ne kadar erken müdahale edilirse, o kadar çabuk sonuç alınır.

Kekemelik terapisi önemli

Kekemelik bir hastalık olmadığı için tedaviden söz etmek de çok doğru değil. Bu alanda çalışan yetkin terapistler, bireye ve özellikle erken dönem söz konusu olduğunda çocuğun ailesine yol gösterici olur. Onlara günlük yaşantılarında, kendi doğal ortamlarında bu sorunla nasıl baş edebileceklerini, nasıl yönetebileceklerini gösterir. Kekemelik terapisi, gerek bireyin kendisine, gerekse çocuğun ailesine, birincil bakıcılarına bireye özgü çözümler ve öneriler üretme sürecidir. O nedenle, sorun aynı da olsa, etkileri her çocuk ve her ailede farklı olacağı için, terapi süreci bireye/aileye özgü olmak durumundadır.




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir