Ozon, B12 ve D vitaminleri ile Glutatyon vücutta nasıl etki gösteriyor?

Çin’de Ozon ve Covid-10 çalışmaları yürütülüyor

Nişantaşı Vitalica Wellness uzmanlarından Dr. Berk Cantimur, bağışıklık sistemini güçlü tutmak için kullanılabilecek vitamin önerilerinde bulundu. Cantimur; Ozon, B12 ve D vitaminleri ile Glutatyon hakkında bilgi verdi: 

Dr. Berk Cantimur

Geçtiğimiz aylarda, merkezi İspanya’da bulunan ‘Uluslararası Ozon Terapi Bilimsel Komitesi’ tarafından ‘Ozonun COVID-19’da potansiyel kullanımı’ adlı bir makale yayımlandı. Virüslerin yol açtığı diğer enfeksiyonlarda ozon terapinin yüksek etkinliğe sahip olduğu bilindiği için şu anda Çin’de ozon terapinin COVID-19 enfeksiyonunda kullanılması ile ilgili en az üç klinik araştırma yürütülüyor. Komite, ozonun potansiyel faydalarını şöyle sıralıyor:

• Ozon hücreleri yaşlandıran, hastalandıran ve yaşam süresini kısaltan süreçleri (oksidatif stresi) baskılayıp hücrelerdeki dengeyi sağlıyor.

• Ozon, vücutta bağışıklık sisteminde görev alan bazı doğal maddelerin üretimini artırıyor.

• Ozon, hayati organlara kan akışını artırıp dokuların oksijene doymasını sağlıyor.

• Ozon, bölgesel olarak uygulandığında vücudun kendi kendini aşılaması sağlıyor.

• Ozon, virüs bulaşmış ortamların ve dokuların dezenfekte edilmesinde fayda sağlıyor.

Daha güçlü bir bağışıklık sistemi, enfeksiyon hastalıklarına karşı daha fazla direnç, daha fazla arınma, daha güçlü bir beyin daha az gerginlik, stres ve depresyon için ozona ihtiyacımız var.

B12 vitamini: Vücudun güç kaynağı!

DNA sentezi, sinir sistemi, hafıza, dikkat ve konsantrasyon gibi beyin fonksiyonları ile bağışıklık sisteminin güçlenmesi gibi birçok metabolizma faaliyetinde görev alıyor. B12 vitamini, kırmızı kan hücrelerimizin olgunlaşması için de gereklidir. Sadece et, süt, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal gıdalarda bulunur. B12 vitamininin sindirim sisteminden emilmesi için midede üretilen özel bir proteine bağlanması gerekir. Bu nedenle yediğimiz hayvansal besinlerdeki B12’yi de vücudumuza kazandırmakta zorluklar çekebiliyoruz. Kas içine enjeksiyonlar vücudumuza B12 vitamini kazandırmanın bir yoludur.

Yorgunluk, bitkinlik, depresif ruh hali, unutkanlık, konsantrasyon zorluğu, dikkat dağınıklığı, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, geceleri artan kramp probleminiz varsa B12 vitamini eksikliğiniz olabilir. B12 düzeyimizi mutlaka 500’ün üzerinde tutmalı ve 700-900 arasındaki ideal aralığa taşımaya çalışmalıyız.

D vitamini: Sağlık deposu

D vitamini adeta bir anahtar gibi davranarak bağışıklığımızı yöneten genlerin kapısını açar ve o olmadan bağışıklık gücümüzü sağlayan genlerimiz yeterince çalışamaz. D vitamini düzeyi 10’un altındaysa ileri derecede düşük, 20’nin altındaysa çok düşük, 30’un altındaysa düşük, 50’nin altındaysa hafif düşük olarak değerlendirilir. Hedefimiz D vitamini düzeyini 50-80 aralığına taşımaktır. 80’in üstü gereksiz, 100’ün üstü ise önerilmeyen D vitamini düzeyleridir.

9 ağustos 2020’de ‘Journal of Endocrinological Investigation’ dergisinde yayımlanan bir klinik çalışmada, COVID-19 nedeniyle yoğun bakıma veya entübasyona gereksinim duyanların yüzde 60’ından fazlasında D vitamini düzeylerinin 20’nin altında olduğu görüldü. Yani D vitamini düşük olanlarda Covid-19 enfeksiyonu çok daha ağır seyrediyor.

Yaşlanmaya ve paslanmaya karşı: Glutatyon

Vücudumuzda sürekli olarak devam eden iki süreç var: Yaşlanma ve paslanma! Bu süreçlerin en önemli sorumlular serbest radikaller. Vücudumuzda her gün bu kötü moleküllerden milyonlarcası üretiliyor, hatta bir yılda üretilen serbest radikal miktarı birkaç kiloyu buluyor. Bu kötü moleküller, hücrelerimizin yapısını bozup onları yıpratıyor, kronik hastalıklara yakalanmayı ve yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Glutatyon vücudumuzda da üretilen ve üç proteinden oluşan bir yapı. İşte burada devreye girerek zararlı serbest radikalleri avlayıp yok ediyor, güçlü bir antioksidan etki gösteriyor. ‘Antioksidanların şefi’ olarak tanınan glutatyon katalaz, peroksidaz, C vitamini, E vitamini, alfa lipoik asit, koenzim Q10, selenyum ve magnezyum gibi diğer antioksidanları yönetiyor ve onlarla ekip çalışması yapıyor.

Glutatyon vücutta nasıl çalışıyor?

Glutatyon sadece serbest radikalleri yok edip yaşlanma ve paslanma süreciyle savaşmıyor. En önemli detoks organımız olan karaciğerdeki arınma süreçlerinin önemli bir oyuncusu olarak görev alıyor. Glutatyon ağır metalleri, meyve ve sebzelerden uzaklaştırmaya çalıştığımız kimyasal kirleri, yine hepimizi korkutan et ve süt ürünlerindeki hormonları ve antibiyotikleri temizleyip organizmayı bu zararlı maddelerden arındırmaya yardımcı oluyor. Sigaradaki zehirli maddeleri ve serbest radikalleri yok etmeye yardımcı olan glutatyon, antioksidan gücüyle aktif ve pasif içicileri sigaranın zararlarından da koruyor.

Glutatyonu nasıl almalısınız?

Sağlıklı bir erişkinin bedeninde sadece 10 gram kadar glutatyon var. Gltutayon üretimini en çok artıran besinler arasında lahanagiller, soğan, sarımsak, roka, hardal otu, ıspanak, brokoli, bamya, kefir, yoğurt, yumurta, badem, ceviz ve deniz ürünleri sayılabilir. Ne yazık ki, gıdalarla alabileceğimiz glutatyon miktarı günde en çok 100-150 mg civarında. Glutatyon içeren besin takviyelerini almak veya glutatyon üretimini artıran çinko, selenyum, C vitamini, alfa lipoik asit E vitamini, ve zerdeçal gibi takviyeleri almak da fayda sağlıyor. Günümüzde, glutatyonun direkt kana verilmesini ve böylece hücrelere kolayca ulaşmasını sağlayan damadan uygulamalar da tercih ediliyor.

Glutatyon, hücrelerimize enerji üreten mitokondrilerin fonksiyonlarını destekliyor. Böylece, kas gücünü ve verimliliğini artırmaya yardımcı oluyor. Bu nedenle tüm vücutta enerji artıyor.

 




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir