- DESA’nın yeni marka yüzü Hafsanur Sancaktutan oldu - 4 Ekim 2024
- CLEAR Men’in Marka Yüzü: UEFA Yılın Futbolcusu Erling Haaland - 4 Ekim 2024
- Bahçeden toplanan ürünlerle sağlıklı atıştırmalıklar yapıldı - 4 Ekim 2024
STRESİ AİLELER YARATIYOR
TEOG sınavlarının ikinci dönemi için son haftaya girildi. Öğrencilerin stresi gittikçe artıyor. Peki, aileler çocuklarına destek olmak için ne yapılmalı?
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Klinik Psikolog Gülşah Ergin şu tavsiyeleri verdi:
Bu dönem, hem veliler hem de öğrenciler için zorlayıcı. Birçok öğrenci, ilköğretimden liseye geçiş sürecini bu sınanma duygusunu ilk defa yoğun bir şekilde deneyimliyor. Birçoğunun yoğun stresle karşı karşıya kaldığı bilinen bir gerçek. Stresi doğuran esas faktörün, anne-baba ve eğitimcilerin davranışlarıyla şekillenen bakış açısı olduğu araştırmalarla ortaya kondu.
Mükemmeliyetçi olmayın!
Çalışmalar, ailesinden ve öğretmenlerinden yeterince destek gören öğrencilerin daha başarılı olduğunu gösteriyor. Ayrıca öğrencilerin yalnızlık ve sınav kaygı seviyeleriyle akademik başarıları arasında doğru orantılı bir ilişki bulunuyor.
Anne, babaların ve eğitimcilerin mükemmeliyetçi olmamaları, çocuklardan başaramayacağı şeyleri istememeleri gerekiyor. Sadece sonuç odaklı olmak, yerine öğrencilerin çalışmaları sırasındaki çabalarını da ödüllendirmek, onları motive edecektir. Ayrıca öğrenciler başkalarıyla karşılaştırmamalı ve zayıf yanlarından ziyade güçlü yanlarına odaklanılmalı, takdir edilmeli.
İlk sınavı başarısız olanlar için
İlk sınavda beklentisinin karşılığını alamamış öğrencilerde ‘Yapamam’, ‘Başa çıkamam’, ‘Yeterince iyi değilim’ gibi olumsuz inançlar gelişebiliyor. Bu öğrencilerin kalan kısa zamanda, kendileriyle ilgili daha çok olumlu şeylere odaklanması önemli. Yani yapamadıkları şeyler olsa bile yapabildikleri şeyler de olduğunu fark etmeleri içsel kaynaklarını keşfetmelerine, dolayısıyla kendilerini daha güçlü hissetmelerine destek sağlayacaktır.
Olumsuz bir durumla karşılaştıklarında ‘Neden yapamıyorum?’ yerine, ‘Bu sorunu halletmek için neye ihtiyacım var?’ diye düşünmeleri onları çözüme daha kolay götürecektir.